Yeni coronavirüs hakkında bilim insanlarının elinde kısa süreli ve sınırlı bilgi var. Bu nedenle COVID-19 antikor testiniz pozitif olsa da her ihtimali düşünmeli, virüsün yayılmasını önlemek için önerileri uygulamaya devam etmelisiniz.

Coronavirüs küresel bir felakete dönüştüğünden beri hakkında cevapsız birçok soru var. Bunlardan biri de, bir kez COVID-19 geçirmiş biri ikinci kez bu virüsle mücadele etmek zorunda kalabilir mi? Bu durum şu ana kadar kesin olarak kanıtlanabilmiş değil. Ancak uzmanlara göre virüse bir kez maruz kalan kişilerde koruyucu antikorlar gelişiyor ve bağışıklık kazanılmasını sağlıyor.

Antikor geliştiren kişilerde bu antikorların ne kadar kalıcı olduğu da cevabı bilinmeyen bir soru.  Uzmanlar bu konuya da temkinli yaklaşıyor. COVID-19 atlattıysanız ya da atlattığınızı düşünüyorsanız antikor geliştirmiş olabilirsiniz ancak yine de korunma uygulamalarını bir kenara bırakmamalısınız.

Antikorun koruyuculuğu kanıtlanmış değil

Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne göre, COVID-19 ile enfekte olanlarda antikor gelişim süreci 1 ila 3 hafta arasında sürebiliyor ve ikinci kez virüse maruz kalmak oldukça nadir görülüyor. Bu durum da antikorların en azından kısa süreli bağışıklık verebileceğini düşündürüyor.

Buna karşın Çin dışında yapılan ve Nature Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışma, antikorların uzun süre kalıcı olmayabileceğini gösterdi. Yapılan küçük çaplı çalışmada araştırmacılar SARS-CoV-2 enfeksiyonu geçirenlerde, özellikle de asemptomatik olarak atlatanlarda antikor seviyelerinin 2-3 ay içinde azalmaya başladığı sonucuna vardı. Yine de COVID-19’un gribe benzer şekilde tekrarlanıp tekrarlanmayacağını söyleyebilmek için yeterli veri mevcut değil. Hangi enfeksiyon seviyesinin virüsün tekrarlamasına karşı koruyucu olduğu, antikorların ne kadar süre koruyabildiği ya da tamamen koruyup korumadıkları, yeniden enfekte olunması durumunda antikorların semptom gelişimi üzerinde etkisinin olup olmadığı, antikorları olanların virüse yeniden maruz kalarak başkalarına bulaştırıp bulaştırmayacağı bilinmiyor.

COVID-19 antikor testlerinin yüzde yüz doğru sonuçlar vermediğini belirtmek isterim. Yanlış pozitif ya da yanlış negatif sonuç verme olasılığı var. Bunun nedeni de hastalıklara sebep olabilecek farklı türlerde coronavirüsler olması.

Yeni coronavirüs hakkında bilim insanlarının elinde kısa süreli ve sınırlı bilgi var. Bugün sorulan birçok soru belki de onlarca yıl sonra ancak cevap bulabilecek. Bu nedenle COVID-19 antikor testiniz pozitif olsa da her ihtimali düşünmeli, virüsün yayılmasını önlemek için önerileri uygulamaya devam etmelisiniz.


Amerika’da yapılan bir çalışmada COVID-19 geçirmiş ve iyileşmiş insanların bağışladığı 370 plazma örneği incelendi. Çeşitli test yöntemleri kullanan araştırmacılar hastaların SARS-CoV-2’ye karşı üretilen antikor seviyelerine baktı. Daha sonra, bu antikorların virüse karşı gerçekten etkili olup olmadığı test edildi.

Yapılan testlerin ardından, insanların yaklaşık yüzde 88’inin virüs karşısında farklı seviyelerde antikor ürettiği, ancak sadece yaklaşık yüzde 10’unun COVID-19 karşısında etkili olabilecek seviyede antikor üretebildiği ve yüzde 17’lik bir kesimin de neredeyse hiç antikor üretmediği sonucuna varıldı.

 

Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.