Salgın döneminde sağlık çalışanlarının üzerindeki yükün hiç olmadığı kadar ağır olduğu doğru. Ancak acil durumlarda hastaneye gitmeyi ertelememeniz gerekir.
COVID-19 Türkiye’de görülmeden önce birçok ülkeye yayılmış, neden olduğu sonuçlarla uzaktan uzağa bizi korkutmaya başlamıştı. İlk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden itibaren de bu korku zirve yaptı.
Birçok kişi bu korku nedeniyle hastaneleri coronavirüs yuvası gibi görmeye başladı. İnsanlar muayenelerini iptal etti, kontrollerini erteledi. Bebeğine aşı yaptırmak için bile herhangi bir sağlık kuruluşuna adım atmayanlar dahi oldu. Hastanelerin korku filmlerindeki gizemli evler gibi görüldüğü bir zaman dilimi yaşadık. Bazıları için bu durum hala geçerli, hala “hastaneye gitmek = COVID-19’a yakalanmak” diye düşünüyorlar. Başlangıçta yapılan ‘gerekli olmadıkça hastaneye gitmeyin’ uyarısı halk tarafından yanlış anlaşıldı diye düşünüyorum. ‘Aman ha COVID-19’a yakalanırsınız hastaneye gitmeyin’ denilmiş gibi herkes hastanelerden uzak durdu. Bu süreçte maalesef hastaneye başvurmakta geç kalıp hayatını kaybedenler oldu.
Hastalar evde kalmayı tercih ediyor
Coronavirüs şüphesiyle başvuranlar hariç sayıldığında, acile gelen diğer başvuruların önemli ölçüde azaldığı görüldü. Bu durum sadece Türkiye’de böyle değil elbette. Yakın zamanda Amerikan Kardiyoloji Dergisi bir makale yayımladı ve şaşırtıcı bir şekilde kalp krizi şikâyetiyle hastaneye başvurma oranının yüzde 40 oranında düştüğüne yer verildi.
Amerikan Acil Hekimler Koleji ve özel bir teknoloji şirketi yaptıkları bir anketle hastaların çoğunlukla evde kalmayı tercih ettiklerini ortaya çıkardı. Ankete göre her beş yetişkinden dördü, acile gitmeleri durumunda COVID-19 ile enfekte olmaktan korkuyor, bunların yarısı da doktorların, şikâyetleriyle ilgilenmeyeceğini düşünüyor. Katılımcıların dörtte üçü ise hastaneye giderek sağlık çalışanlarının işlerini zorlaştırmaktan çekiniyor.
Hastaneye gitmeniz gerekiyorsa ertelemeyin
Salgın döneminde sağlık çalışanlarının üzerindeki yükün hiç olmadığı kadar ağır olduğu doğru. Ancak acil durumlarda hastaneye gitmeyi ertelememeniz gerekir. Sağlığınızda meydana gelen ani ve endişe verici değişiklikleri görmezden gelmeyin. Zira bir doktor olarak hastaneye başvurmakta çok geç kaldığı için hayatını kaybedenleri de gördüğümü üzülerek belirtmek istiyorum.
Bu dönemde sıkça ‘Hastaneler güvenli mi?’ sorusuyla karşılaşıyoruz. Hastanelerde düzenli olarak temizlik ve dezenfekte çalışmaları yapılıyor. Doktorlardan temizlik personeline kadar tüm çalışanların maske ve görev alanlarına göre diğer koruyucu ekipmanları kullanma zorunluluğu var. Hastanelere giren herkesin de yine maske kullanması zorunlu. Gerek devlet hastaneleri gerekse de özel hastaneler bu konuda başından beri dikkatli davranıyor ve işi şansa bırakmıyorlar.
Şikâyetiniz COVID-19 ile ilgili olsun ya da olmasın, hastaneye başvurmanız gerektiğini düşünüyorsanız bunu ertelemeyin. COVID-19’a yakalanma korkusu nedeniyle hastaneye gitmemeniz sağlığınız üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilir ya da hayatınıza mal olabilir.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.