Yeni coronavirüsün dünyayı kolay kolay terk etmeyeceği anlaşıldığında bilim insanları ölümcül olabilen bu virüse karşı kısa sürede bir aşı geliştirmek için kolları sıvadı. Bir yandan virüsü tanıyıp bir yandan da etkili olabilecek Covid-19 aşısı için çalışmalara başladılar.
Pandemi tüm hızıyla devam ediyor. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte vaka sayıları yeniden artışa geçti. Bazılarına göre bu ikinci dalganın ayak sesleri. Kimilerine göre de hâlihazırda ikinci dalgayı yaşıyoruz.
Uzmanlar ikinci dalga başladı mı başlamadı mı diye tartışırken bizim yapabildiğimiz tek şey beklemek. Neyi bekliyoruz derseniz, salgını durduracak bir aşıyı…
Bu güne kadar coronavirüs hakkında pek çok yeni bilgi edindik. İyileşenlerde antikor seviyelerinin düşme eğiliminde olduğunu ve yeniden enfekte olanları gördük. Tablo böyle olunca virüsün daha fazla yayılmaması için uzmanlar da tek bir noktada buluştu; aşı.
Aşı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor
Covid-19 aşısı çalışmaları 15 Mayıs 2020’de başlatıldı. Amerika’da özel ve kamu kurumlarının ortaklığı ile Ocak 2021’den itibaren 300 milyon doz aşı üretimi hedeflendi. Bir hastalık karşısında bu kadar kısa sürede etkili bir aşı geliştirmek imkânsız gibi görünebilir. Zira bir aşının geliştirilmesi neredeyse 20 yıla yakın sürebiliyor.
Yeni coronavirüsün dünyayı kolay kolay terk etmeyeceği anlaşıldığında bilim insanları ölümcül olabilen bu virüse karşı kısa sürede bir aşı geliştirmek için kolları sıvadı. Bir yandan virüsü tanıyıp bir yandan da etkili olabilecek aşı için çalışmalara başladılar.
Dünya çapında 200’den fazla potansiyel aşı üzerinde çalışılıyor. Şimdiye kadar bunlardan sadece 9 tanesi umut vaat eder aşamaya geldi. Bazıları için yakında üçüncü aşama klinik denemelere başlanacak.
COVID-19 aşıları temelde aynı görevi yürütür; hastalığa neden olmadan bağışıklık tepkisi uyandırmak.
Aşı için farklı yöntemler deneniyor
mRNA aşıları, hücreleri başak proteini denen bir molekül yapmak için teşvik ediyor. Başak proteini coronavirüsün yüzeyine tutunuyor ve hücrelere giriyor. Bu aşı ile bağışıklık sistemi başak proteinine karşı antikor yapması için tetikleniyor. Coronavirüs yüzeyine tutunan başak proteinini hedef alan bağışıklık sistemi dolayısıyla coronavirüsü de hedef almış oluyor.
mRNA aşıları üzerindeki çalışmalar yeni denilebilir. Ancak hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar umut verici. Yine de insanlar üzerindeki enfeksiyonlara karşı kullanılabilen bir mRNA aşısı yok. Hazırlanmakta olan iki aşının ise faz 3 denemeleri devam ediyor.
Bilim insanlarının, virüsün çoğalmak ve hastalığa neden olmak için kullandığı genleri silmek üzere geliştirdiği replikasyon kusurlu aşılar da Covid-19’a karşı bir diğer aday. Bilim insanları bu aşıyla virüsteki replikasyon genlerini, antikorları tetikleyen ve bağışıklığa yol açan genlerle değiştiriyor. Teoride iyi bir fikir olsa da bu tür aşı deneyimleri oldukça az. Replikasyon kusurlu aşılar insanlar için yaygın olarak bulunmaz.
AZD-1222 adıyla ortaya çıkan bir çalışma da küresel aşı yarışına katıldı. Çalışma Birleşik Krallık’taki olası bir yan etki nedeniyle 8 Eylül’de aniden durduruldu.
İnaktive veya zayıflatılmış coronavirüs aşıları, bir virüsün zayıflatılmış formlarını kullanırken, etkisizleştirilmiş aşılar, virüsün öldürülmüş formlarını kullanır. Her iki tür de aslında hastalığa neden olmayacak, ancak yine de bağışıklık oluşturmak için bir bağışıklık tepkisini tetikleyecek şekilde geliştirilir.
Covid-19 aşısı yeterince güvenli mi?
Aşı geliştirme çalışmalarının çok kısa sürede sonuçlandırılmaya çalışılması akıllara oldukça ciddi bir soruyu getiriyor; bu aşı yeterince güvenli ve etkili mi?
Uzmanlara göre ortaya çıkabilecek sorunları belirlemek için bazı prosedürler uygulanıyor.
Faz 3 olarak adlandırılan denemeler genellikle on binlerce kişiyi içerir. Yeni bir ilacın yan etkilerini gösterebileceği kadar geniş bir kitle, ancak tüm yan etkileri değil. Daha nadir görülen yan etkiler, milyonlarca kişi o ilacı kullanana kadar ortaya çıkmaz. Bu yüzden ilaç üreticileri, ilaç onaylandıktan sonra bile tedaviyi takip etmeye devam eder.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.