Aslında yemek sonrası ağzınıza gelen o acı tat, yani mide asidi düşünüldüğü kadar kötü değil. Mide asidini azaltmak ilk etapta iyi bir fikir olsa da, bu durum mide ekşimenizi şiddetlendirebilir!

Reflü belirtileri kişiden kişiye göre farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Hatta daha önce mide ekşimesi geçirmiş fakat farkında bile varmamış olabilirsiniz. Hoşunuza gitmeyen bir yemek ya da stresli bir gün, mide ekşimesine neden olabilir. Ancak eğer kronik asit reflüsü yaşıyorsanız, bu durum sizi zorlayabilir. İlaçlarla semptomları örtbas etmek yerine, mide yanması sorununuzun köküne inmek gerekir.

BAĞIMLILIK YARATIR

Mideniz, yiyecekleri parçalamaya ve sindirmenize yardımcı olması amacıyla mide asidi salgılar. Sadece üretim çok yüksek veya çok düşük olduğunda işler rahatsız edici olmaya başlar. Mide ekşimesi, hazımsızlık ve asit reflüsü aynı nedenden dolayı yanma hissine sebep olur. Bu neden, midenizdeki asidin yemek borunuza çıkma eylemidir. Yukarı yön, sindirim sıvıları için yanlış yöndür. Asit reflünüzü fark etmeden yaşamış olabilirsiniz.

Asit reflüsü göğsünüzde yanmaya ek olarak aşağıdakilere neden olabilir:

 Yemek sırasında veya sonrasında geğirme
 Boğazda bir yumru hissi
 Ağzınızda kalan acı tat
 Yutma sorunları
 Kuru öksürük
 Yemek sonrası kusma hissi Bu gibi semptomlarla sık sık karılaşıyorsanız siz de reflü hastası olabilirsiniz, en yakın zamanda doktorunuza danışın. Birçok şey, asit hazımsızlığının bir kere de olsa tetiklenmesine neden olabilir. Asit hazımsızlığına neden olan tetikleyiciler şunlardır:
 Stresli bir gün
 Yoğun aktivite
 Yedikten çok kısa bir süre sonra yatmak
 Mideniz için pek de iyi gelmeyecek bir yemek yemek, mide ağrınızı bir kere de olsa tetikleyebilir. Yine de ara sıra hafif hazımsızlıkla, uykunuzun ortasında solunum yollarınızdaki bir ateş hissiyle düzenli olarak uyanmak arasında bir fark var. Eğer haftada birkaç kez asit reflüsü yaşıyorsanız veya göğüs, boğaz ya da akciğerlerinizde yanma hissederseniz, bu konuda bir şeyler yapmanız gerekir. Çoğu doktor, midenizde yanık şikayetiyle gittiğinizde, fazlasıyla mide asidine sahip olduğunuzu söyleyecek ve size asit engelleyici ya da antiasit ilaçlar tavsiye edecek. Bu öneriyi takiben hızlıca bir düzelme hissedebilirsiniz, ancak bu tedaviler zamanla sorunu daha da kötüleştirecektir. PPI olarak bilinen asit engelleyici mide asidi üretimini azaltır ve antiasitler asitleri nötralize eder. Mide asidini azaltmak ilk etapta iyi bir fikir olabilir, fakat bu durum mide ekşimenizi şiddetlendirebilir.

İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ NEDİR?

Kemiklerin kırılma riski artar: Asit engelleyici ilaçların üzerinde yüksek dozlarda veya uzun süreli kullanımının kemik kırığı riskini artırdığına dair uyarılar olmalıdır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA); ilaç etiketlerine, bu ilaçların kullanımı ile doğabilecek kalça, bilek ve omurga kırığı olasılığı hakkında güvenlik bilgileri eklemiştir. Bazı çalışmalar, kemik kırığı riskinin uzun süreli kullanımla üç kat arttığını göstermektedir. 2006 yılında American Medical Association Journal’da yayınlanan diğer çalışmada, PPI terapisinin bir yıldan daha fazla sürmesi ile kalça kırığı riskinin arttığı gözlemlenmiştir.

Enfeksyon riski artar: Asit engelleyici ilaç kullanıcıları; çok tehlikeli, potansiyel olarak ölümcül enfeksiyon türleri için yüksek risk altındadır. Harvard merkezli bir araştırmada, hastaneye yatırıldığında asit engelleyici kullanan hastalarda hastane kökenli zatürree riskinin yüzde 30 arttığı bildirildi.

Vitamin ve mineral yetersizlikleri yaşanır: Daha önce de değindiğim gibi asit engelleyici tedavilerin, demir ve vitamin B12 gibi kritik vitamin ve minerallerin emilimini engellediği iyi bilinmektedir. Asit, vücudumuzun soğurması için bu besinleri yiyeceklerden ayırmak adınagereklidir. Özellikle B12 vitamini, nörolojik sistem için önemli bir besin öğesidir ve yaşlı hastalarda B12 eksiklikleri, bunama ve bilişsel düşüş riskinde artışla ilişkilidir.

BAĞIMLILIK YARATIR

Her şeyin üstünde, vücut asit engelleyici ilaca bağımlı hale gelir. Reflü ilacı kesildiğinde, mide hormonunun yükselmiş seviyesi midede büyük miktarda asit üretir ve reflü belirtileri alevlenir. Mide asidinizi düşürmek çok da iyi bir fikir değildir. Çok fazla asit olması yemek borunuzda yanma hissetmenize sebep olabilir ama çoğu asit reflüsü, midenizde çok fazla asit olmasından kaynaklı değil, çok az asit olmasından kaynaklıdır. Midenizde doğru köpürmeyi geriye önleyen bir grup kas bulunuyor. Bu kaslar midenizde yiyecek olmadığında serbest kalır, yiyeceğinizi midenizde sindirebileceği yerlerde tutmaya yardımcı olmak için asit üretirken kendini sıkıştırır. Yemeği sindirmek için midenizde yeterli miktarda asit olmadığında vücudunuz şaşırır. Kaslar serbest kalır ve mide içeriği yemek borusuna doğru tırmanır.

REFLÜ BELİRTİLERİ İLAÇ KULLANMADAN  NASIL YOK EDİLEBİLİR?

Midenize kötü geldiğini bildiğiniz gıdaları tüketmeyin. Çoğu kişi, bazı gıdaları yemenin reflü semptomlarını kötüleştirebileceğinin farkında. Domates ve narenciye gibi asidik ve baharatlı gıdalar yemek borusunu ve midede zaten yanmış olan yüzeyi tahriş eder. Yüksek oranda yağ içeren gıdalar da mide asidini artıran yiyeceklerdendir. Yüksek yağlı veya baharatlı gıdalar ile beslenmek reflü hastaları için kötü bir kombinasyondur.

MEYAN KÖKÜ VE SAKIZ

Doğanın size sunduğu doğal reflü tedavilerini kullanın. Tahriş olmuş dokuları iyileştirmek ve optimal gastrointestinal fonksiyonu desteklemek için vücutla birlikte çalışan birçok doğal madde bulunur. Bu araçlar tehlikeli asit önleyici ilaçlara başvurmadan geri akışın tersine çevrilmesi ve yönetilmesinde anahtardır. Meyan kökü, reflüyle savaşta başta gelen bitkilerdendir. Diğer bir doğal çözüm ise damla sakızı. Sakız ağacından edilen bu reçine mide ve bağırsak ülserlerinin tedavisinde uzun süredir kullanılmaktadır. New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan bir habere göre, damla sakızının laboratuvar ortamında yedi farklı helikobakter piloriyi öldürme kabiliyeti vardır. Damla sakızı güçlü anti-iltihap özelliklere sahiptir ve mide ya da yemek borusunda oluşan tahrişlerin iyileşmesine yardımcı olur.

 

Reflüye neler sebep olabilir?

İlaçlar: Bazı ilaçlar reflüye neden olabilir. Ve hatta durumu daha da kötüleştirebilir.
Stres: Stresli durumlarda reflünüzün ortaya çıktığını veya kötüleştiğini fark ederseniz, strese verdiğiniz reaksiyonu yönetmenin yollarını öğrenin. Stres altında midenizde yanma hissettiğinizde, stresin etkilerini azaltmak için solunum teknikleri uygulayın veya kısa bir yürüyüş yapmayı deneyin. Derin solunum, yaklaşık 30 saniye içinde kalp atış hızınızı normale döndürebilir.
Yaş: Yaşlandıkça mide asidi üretimi yokuş aşağı gidiyor.
Gıda intoleransı: Herhangi bir gıdaya duyarlı olabilirsiniz, ancak glüten ve süt birçok insanın büyük düşmanıdır. Glüten ve sütün sizi nasıl etkilediğinden emin değilseniz, semptomların azalıp yavaşladığını gözlemlemek için onları yaklaşık 30 gün boyunca öğünlerinizden çıkartın.
Hastalıklar: Birtakım tıbbi durumlar, mesela düşük tiroid, SIBO, adrenal yorgunluk gibi hastalıklar; mide asidi üretimine müdahale edebilir.

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.