Kullanılan maske ile rahat edebilmek için nefes alabilen ve hava akışına izin veren bir kumaş seçilmeli, bir yandan da maske istenmeyen parçacıkları filtreleyebilir olmalı.

Yaz sıcaklarının gelmesiyle maske kullanımı iyice zorlaştı. Zaten alışkın olmadığımız bir durumken üzerine sıcak hava ve boğucu nem de eklendi. Bu sebeptendir ki maskeler ağız ve burunu örtmekten çok çeneyi örtmek için kullanılıyor gibi görülüyor. Tabi bu duruma bir de sürekli kapalı kalan ağız ve burun çevresinde oluşan cilt problemlerini ekleyebiliriz.

Maske ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız, üstelik aldığınız bazı önlemlere rağmen başarılı bir sonuç elde edemediyseniz problem maskenin kendisinde. Elbette bu demek değil ki maske kullanmamalı… Vaka sayıları beklenen oranda azalmazken, virüs yayılımının sonbahar aylarından itibaren yeniden yükselişe geçeceği düşünülürken maske kullanmamak cilt problemlerinden daha kötü sonuçlar doğurabilir. Burada düşünülmesi gereken kullanılan maskenin doğru olup olmadığı.

Doğru maske olduğuna emin olun

Uzun bir süredir devamlı olarak tüm kamusal alanlarda maske kullanılması gerekiyor. Bu süreçte sürekli yenilenmesi gereken cerrahi maskelere alternatif olarak yıkanabilen kumaş maske türleri artış gösterdi.

Maskeler farklı tür kumaşlardan üretiliyor. Eğer siz de kumaş yüz maskesi kullanıyor ve problem yaşıyorsanız, diğer kumaş türlerini denemek isteyebilirsiniz. Kullandığınız maske ile rahat edebilmek için nefes alabilen ve hava akışına izin veren bir kumaş seçilmeli, bir yandan da istenmeyen partikülleri filtreleyebilir olmalı.

Hem hava akımı sağlayan hem de partikülleri filtreleyen maske olmayabileceğini düşünebilirsiniz. Bu konuda bir araştırma yapan Amerikan Kimya Topluluğu ideal maske malzemesinin sadece kumaş değil, farklı kumaşların birleşimi olduğunu düşündürüyor. Araştırmada partiküllerin boyutlarına göre filtrasyon verimliliği yüzde 5 ila yüzde 95 arasında değişiyor. Farklı kumaşlar birlikte kullanıldığında ise filtrasyon verimliliğinin çok daha yüksek olduğu gözlendi.

Doğru maskeyi yanlış kullanmak koruyuculuk sağlamaz

İdeal maske için yapılan araştırmalarda iki kumaş türü öne çıktı. Sıkı örgü düzeni ile fazla iplikli pamuk kumaşlar ile yumuşak hafif ve nefes alabilen doğal ipek veya şifon kumaşlar. Bu iki kumaşın birleşimi hastalık taşıyan en küçük damlacıkları bile etkili bir şekilde filtreleyebiliyor. Tabi ki bu etkiyi görebilmek için maskeyi de ağzı ve burnu kapatacak şekilde doğru kullanmak gerekiyor. Dünyanın yüzde 100 koruyucu malzemesinden yapılmış olsa bile doğru kullanılmayan bir maske sizi ve etrafınızdakileri virüse karşı korumaz.

Hali hazırda kullandığınız maskenin sizin için doğru olmadığını düşünüyorsanız diğer alternatifleri deneyerek en rahat edeceğiniz maskeyi seçebilirsiniz. Yüzünüzdeki tahrişi en aza indirmek için sürekli hazırlıklı olmalısınız. Aşırı terleme ihtimalinizi göz önüne bulundurup yanınızda fazladan maske taşımanızda fayda var.

Maskenizi gerçekten gerekli olan alanlarda kullanın. Yani, toplu taşıma araçları veya market gibi sosyal mesafeyi koruyamadığınız yerlerde mutlaka ama mutlaka maskenizi kullanın. Bunun dışındaki durumlarda, mesela kendi özel aracınızda yalnızsanız ya da kendi bahçenizde oturuyor ve fazla yakınınızda dolaşan başka insanlar yoksa maske kullanmanız gerekli olmayabilir. Halka açık yerlerde ise maske kullanmak en doğru yöntem diyebiliriz.

Gözlüklerdeki buğulanmayı önleyebilirsiniz

Numaralı ya da güneş gözlüğü kullananların maske takarken gözlük camlarında oluşan buğulanma fazlasıyla can sıkıcı olabiliyor. Bir diğer yandan da ellerin sürekli yüze gitmesine, maskeye temas etmesine neden oluyor.

Gözlüklerde oluşan buğulanmayı önlemek için yapılabilecek basit bir uygulama var; tek yapmanız gereken gözlüklerinizi ılık sabunlu suda yıkamak ve kuramaya bırakmak. Sonrasında maske ve gözlük ikilisiyle dünyayı daha net görmeye devam edebilirsiniz.

 

Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.