Sağlıklı uykunun ileri yaşlarda hastalıklarla karşılaşmadan hayata devam etme açısından da kritik olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, sağlıklı bir uyku için yapılması gerekenleri anlatıyor.
“Akşam yatmak bilmiyorsun, sabah kalkmak bilmiyorsun” sözleri size de tanıdık geldi mi? Çoğumuzun gençlik döneminde annelerimizden sık sık duyduğu bu söz, uykuya dair muhtemelen akılda en çok kalan kullanımlardan biri.
Dünya genelinde uykunun sağlık için önemine dikkat çekmek adına her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu, 21 Mart’tan (bahar ekinoksu) bir önceki Cuma günü Dünya Uyku Günü olarak kutlanıyor.
İlk şart; sağlıklı uyku!
Uykunun temel işlevi bizi uyanıklığa hazır hale getirmek. İyi ve yeterli uyku uyumak bizi uyanıkken daha aktif, dinç ve dikkatli yapıyor. Uyku sırasında uyanıklıkta yapılamayan bazı işlevler yerine getiriliyor. Bu işlevlerin beyine zarar veren bazı oksidatif stres faktörlerinin yok edilmesini, bağışıklık sisteminin aktif çalışmasını ve enerji dengesinin korunmasını sağladığını belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, uykunun her döneminin yeterli sürede olduğu, uykuyu ve uyku sırasında olması gereken beyin ve vücut işlevlerini etkileyen bir bozukluğun olmadığı uyku durumunu “sağlıklı uyku” olarak nitelendiriyor.
Sağlıklı uyku sorunsuz yaşlanmaya yardımcı oluyor
Fizyolojik ve kaçınılmaz bir olay olan yaşlanmada en önemli şey ileri yaşlarda görülme riski ve sıklığı artan hastalıkların oluşumunun engellenmesi. Beden sağlığı için çok önemli olan sağlıklı uyku da sağlıklı yaşlanmaya en çok yardım eden faktörlerden biri. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu iyi uyumanın sağlıklı yaşlanmaya katkısını şöyle açıklıyor:
1-Uykunun yeterli sürede ve kalitede olması, yaşlanmayı oluşturduğu düşünülen bazı maddelerin yok edilmesini sağlıyor.
2-Kişiyi kalp ve beyin damar hastalıklarından, diyabetten ve obeziteden koruyor.
3-Bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yaşlanmayla daha sık ortaya çıkan hastalıkların gelişmesini önlüyor.
4-Sağlıklı bir uyku sırasında iştah, doygunluk ve metabolizma hormonları düzenleniyor; otonomik denge denilen sempatik-parasempatik sistem arasındaki denge sağlanıyor; bağışıklık sistemi yapılandırılıyor ve ayrıca hücre ölümüne yol açan oksidatif stres faktörü maddeler temizleniyor.
Uykusuzluk kalp, hipertansiyon ve felce neden oluyor
Ülkemizde yapılan2010 tarihli TAPES (Türkiye’de Erişkin Toplumda Ulusal Uyku Epidemiyolojisi Çalışması) araştırması ve ayrıca European Sleep Research Society (Avrupa Uyku Araştırma Topluluğu – ESRS) tarafından yapılan 2008 tarihli çalışmalar, uykuda solunum bozukluğu ile yaşlı popülasyonda kalp damar hastalığı, inme ve hipertansiyon arasında doğrusal bir ilişki tespit etmiş durumda.
Tüm Türkiye’yi kapsayan TAPES çalışmasının ülkemizdeki durumu göstermesi açısından önemli olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, sürekli uyku halinde olanlarda, huzursuz bacak sendromu yaşayanlarda ve uykuda solunum bozukluğu olanlarda, hipertansiyon, inme ve kalp hastalığı görülme sıklığının belirgin şekilde arttığının çalışma tarafından da ortaya konulduğunu vurguluyor.
Araştırma ayrıca ortalama 6 saatten kısa ve 10 saatten uzun uyuyanların yaşam sürelerinin 6-10 saat arası uyuyanlardan daha kısa olduğunu ortaya koyuyor.
Sağlıklı bir uyku için ne yapmalı?
Sağlıklı uyku uyumak için yapabileceklerimiz ve yapmamız gerekenler olduğu gibi, yapamayacaklarımız ve tedavi gerektiren durumlar da mevcut. Temelde iyi uyku kurallarına uyarak yapabileceklerimiz kısaca şöyle:
1-Sabahları kalkma saatini mümkün olduğunca sabit tutmak
2-Akşam yatağa fiziksel olarak yorgun gitmemek
3-Uykuyu uyku için belirlenmiş yerde uyumak
4-Öğleden sonra saatlerinden itibaren çay-kahve gibi uyku bozan maddeleri tüketmemek.
Ancak kurallara uyulsa bile bazen gün boyu bu uyku hali devam edebilir. Bir uyku hastalığı durumunda hastalığın tipine göre bunlara ek olarak başka belirtiler de ortaya çıkar. Örneğin uyku apne sendromunda gece nefes durmaları, huzursuz bacaklar sendromunda akşam saatlerinde bacaklarda ağrı ve hareket ettirme isteği, insomnide uykuya dalma veya uykuyu sürdürmede sorunlar görülebiliyor. Böyle bir tablo ile karşılaşıldığında mutlaka tıbbi yardım almak şart.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.