Aşının bulunması Covid-19’u bitirmek için eldeki tek umut. Ancak aşı bulunduğu takdirde herkes aşı olmaya istekli olmayabilir. Yeterli uzun vadeli veri olmaması ve çok hızlı bir şekilde geliştirme aşamalarına başlanmış olması olası Covid-19 aşısına karşı bir güvensizlik oluşturuyor.

Covid-19 tüm dünyada etkisini devam ettiriyor. İstisnasız herkes Covid-19 pandemisinden ne zaman kurtulacağımızı bir aşının ne zaman bulunacağını öğrenmek istiyor. Bu konuda kesin bir cevap ise hala yok. Birçok farklı aşı çalışması var ve bazıları insanlar üzerinde denenmeye başlandı. Ancak uzmanlara göre olası bir aşı için onay en iyi ihtimalle 2021’in ilk aylarında gelebilir.

Aşının bulunması Covid-19’u bitirmek için eldeki tek umut. Sadece aşıyı bulmak da yetmiyor tabi, herkesin aşı olması da gerekiyor. Ancak aşı bulunduğu takdirde herkes aşı olmaya istekli olmayabilir.

Aşı olmak istemeyen bir kesim var

Prevention, HealthyWomen ve GCI Health aşıya karşı olan yaklaşımı değerlendirmek için bir anket düzenledi. Yapılan özel ankete yaklaşık 3 bin kadın katıldı. Bir aşının bulunması halinde katılımcıların sadece yüzde 57’si aşı olacağını söyledi. Ankete katılanların çok büyük bir kısmı aşılara karşı değil. Yüzde 79’u bu yıl grip aşısı olmayı planlıyor.

Bir süre önce sosyal medya üzerinden ben de küçük bir anket düzenledim. Sonuç olarak ankete katılan 832 kişinin yüzde 36’sı aşı olacağını, yüzde 35’i aşı olmayacağını ve yüzde 30’u da kararsız olduğunu söyledi.

Benzer anket ve çalışmalar farklı şekillerde yapılıyor ve genellikle olası Covid-19 aşısına karşı bir güvensizlik olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Yeterli uzun vadeli veri olmaması ve çok hızlı bir şekilde geliştirme aşamalarına başlanmış olması bu sonucu ortaya çıkaran en önemli unsurlar.

Prevention, HealthyWomen ve GCI Health’in yaptığı ankette 55 yaş üstü kadınların yaklaşık yüzde 64’ü aşı olmayı planlıyor. Araştırmacıları asıl şaşırtanlar 18-24 yaş grubu oldu. Genç kadınların yüzde 74’ü aşı olmaya sıcak bakıyor. Araştırmacılara göre genç kadınlar erken uyum sağlıyor ve evden çıkıp hayata devam etmek istiyorlar. Ayrıca bir aşının bu yoldaki tek umut olduğunu biliyorlar.

Bilime güvenin

Uzmanlar genel olarak virüsün yayılmasını durdurmak ve dünyanın normale dönmesi için bir aşıya ihtiyacımız olduğu konusunda hemfikir. Uzun vadeli etkileri incelemek için yıllarca virüsün incelenmesi harika olurdu, ancak o kadar vaktimiz yok. Covid-19 dünyada bu güne kadar 31,5 milyondan fazla kişiyi enfekte etti ve 970 binden fazla kişi virüs ile olan savaşı kazanamadı. Her geçen gün de bu sayılara yenileri ekleniyor.

Uzmanlar, Covid-19 gibi ölümcül olabilen bir hastalık karşısında çoğu kişinin geliştirilecek aşıyı yaptıracağını düşünüyor. Hali hazırda denemesi yapılan aşıların herhangi bir güvenlik sorunu oluşturma olasılığı ya da etkisinin düşük olması gibi durumlar aşıların piyasaya çıkmadan çöpe gideceği anlamına geliyor.

Elbette olası aşının tüm sağlık protokollerinden geçmiş ve tamamen onaylanmış olmasından emin olmak herkesin hakkı. Bu konuda farklı kaynaklardan alınan çelişkili haberler de pek yardımcı olmuyor. Özellikle internette karşınıza çıkan kaynağı belirsiz haberler yerine Dünya Sağlık Örgütü ve diğer önemli sağlık kuruluşlarının internet sitelerini incelemenizi ve bilime güvenmenizi öneririm.

Aşı değil, aşılanma önemli

Bir aşının bulunmuş olması pandemiyi durdurmayacak. Covid-19’un yayılmasını durdurmak için virüsün bulaşacak yeni konakçılar bulamaması gerekiyor. Yeni çok büyük bir kesimin aşılanması ancak salgını durdurabilir.

Uzmanlar, aşının etkinliğine ve kişilerin virüsü başkalarına yayma sayılarına bağlı olarak karmaşık formüller kullanır. Mesela, olası aşının yüzde 75 oranında etkili olduğunu varsayarsak yayılmayı durdurmak için nüfusun yaklaşık üçte ikisinin aşılanması gerekir. Virüse maruz kalanlar ve antikor geliştirenler olsa da mevcut formülde değişiklik yapılmaması yüksek ihtimal. Zira hastalığı hafif geçirenler ve asemptomatikler test edilmedi. Ayrıca enfekte olup antikor geliştirenlerde de bu bağışıklığın ne kadar kalıcı olduğu bilinmiyor.

Aşının onaylanıp dağıtılması halinde ilk olarak mücadelenin ön saflarında yer alan sağlık çalışanlarının aşılanacağı düşünülüyor. Yaşlılar ve diğer yüksek riskli nüfus ve yakınlarında çalışanlar da öncelikli olacaktır. Covid-19 aşısı muhtemelen 2 doz olarak uygulanacak ve bu ilk aşı dalgası için sadece ülkemizde 20 milyona yakın doz kullanılması gerekecek. Bir de daha kalabalık nüfuslu ülkeleri düşünürseniz aşının yaygınlaştırılması da pek kolay olacağa benzemiyor.

 

Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.