Yemeklerin yanında içecek bir şeyler arayanlardansanız ve sağlıklı olması tercihinizse muhtemelen gazlı içecekler yerine meyve suyuna yönelirsiniz. Ya da günlük tüketmeniz gereken meyvenin yerine, daha pratik olduğu için meyve suyunu tercih ediyor olabilirsiniz. Sonuçta ham maddesi meyve, ne kadar kötü olabilir ki? Şimdi size meyve sularının sandığınız kadar masum olmadığını anlatacağım.
Temmuz ayında BJM tıp dergisinde yayımlanan bir araştırma, yüzde 100 meyve sularının bile sağlık için iyi olduğu fikrini sarstı. Paris 13 Üniversitesi Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nün Beslenme Epidemiyolojisi Araştırma ekibi, 9 yıl boyunca yaş ortalaması 42 olan 100 binden fazla kişiyi inceledi. Daha önce yapılan araştırmalar, şekerli içecekler ile obezite, kalp krizi ve diğer kardiyovasküler sağlık sorunları arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmıştı. Bu çalışma ile de gazlı içecekler ve meyve suyu gibi şekerli içeceklerle özellikle kanser arasındaki ilişki incelendi.
Yapılan çalışmanın sonucuna göre şeker, kanser riski ile ilişkili en önemli faktör. Araştırmacılar, günde 3 onstan (yaklaşık 85,5 gr) biraz fazla meyve suyu veya gazlı içecek tüketmeyi, yüzde 22 oranında meme kanseri ve yüzde 18 oranında genel kanser riski ile ilişkili buldu.
Metilimidazol, meyve sularında da bulunabiliyor
Şekerli içecekler ve kanser arasındaki ilişkinin ana nedeni her ne kadar şeker olarak belirlenmişse de renklendirici olarak kullanılan 4-metilimidazol gibi katkı maddelerinin de kansere neden olabileceği araştırmada yer aldı. Bu madde en çok gazlı içeceklere karamel rengi vermek için kullanılıyor ancak bazı meyve sularında da bu katkı maddesi bulunabiliyor. Bu çalışmada ortaya çıkarılan bir diğer önemli nokta da, meyve suyunda bulunan antioksidanların kanserojen tütün dumanı ile etkileşime girebileceği ve kanser riskini arttırabileceği bulgusu oldu. Yani şekerli veya tatlandırılmış içecekler ile kansere neden olan diğer maddeler arasında bir reaksiyon olabilir ve bu kanser olma riskinizi arttırabilir ya da azaltabilir.
Tabi ki yakın zamanda yapılan bu çalışma hala bir tez, genellemek doğru olmaz. Ancak bulgular göz önüne alındığında sağlıklı olarak kabul edilen bir şeyin kanserle ilişkilendirilebiliyor olması ilginç bir sonuç.
Şekersiz tatlı bir hayat
‘Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım’ sözünü gündelik hayatımızda sıkça kullanırız. Ancak üzülerek söylemeliyim ki şeker sağlığımız üzerinde konuşacak tatlı bir konu bırakmıyor. Obezite, diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve kanser, şekerin neden olabileceği hastalıklar arasında. Aslında şekerin besin değeri neredeyse yok, açlığı gidermez, sadece vücuda kalori yükler.
Direkt alınan şeker kana hızlı karışıyor
Şeker glikoz şeklinde vücuda enerji verir ancak vücudumuz karbonhidratları, yağ ve proteinleri glikoza dönüştürdüğü için harici olarak şeker almamıza gerek yok. Aldığımız gıdalara sonradan eklenen şekerin çoğu yoğunlaştırılmış haldedir ve bu da kan dolaşımına hızlı bir şekilde karışarak hastalıklara kapı açar. Meyveler, sebzeler ve süt ürünleri doğal olarak şeker içerir, bu şeker vitaminler, mineraller ve liflerle etkileşime geçer ve yavaşça kana karışır.
Kısacası, şekeri hayatınızdan çıkarmak sadece ağzınızın tadını kaçırır, size hayatın tadı kalır.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.