Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte tartışılan konulardan biri klimaların virüsü yayıp yaymayacağı oldu. Bu haftadan itibaren yeni açılmaya başlayan sosyal alanlardaki klima ve havalandırma sistemlerinin insanları toplu halde virüse maruz bırakma ihtimali endişe verici.
Uzmanların bu konu üzerindeki araştırmaları virüsün ilk görüldüğü Wuhan’a kadar uzandı. Yapılan çalışmada, bir restoranda havalandırma sisteminin yakınında oturan 9 kişinin COVID-19 ile enfekte olduğu görüldü. Araştırmacılar bunun nasıl mümkün olduğunu da şöyle açıklıyor; virüs taşıyıcısı bir kişi restoranda klimanın hemen önündeki masaya oturdu. Taşıyıcı ile aynı masaya oturan diğer dört kişi ile yan masalarda oturan beş kişi de daha sonra pozitif tanı aldı.
Su buharı çıkaran soğutucular virüse uygun ortam sağlıyor
Coronavirüsün ortaya çıkışı kış aylarında olduğu için, virüsün yayılımıyla ilgili hijyen ve sosyal mesafe hep ön plandaydı. En az 20 saniye boyunca elleri yıkamak, yüze dokunmamak, mümkün olduğunca evde kalmak ve başkalarıyla aradaki 2 metrelik mesafeye dikkat etmek yeterli oluyordu. Ancak havaların ısınmaya başlaması, klimaların virüsü yayıp yaymayacağı konusunu akıllara getirdi.
Uzmanlara göre havada daha uzun süre kalabilen çok küçük virüs yüklü damlacıklar var ve bunlar klimanın oluşturduğu hava akımı sayesinde çok daha uzağa gidebiliyor. Restoranda karşılaşılan durumun da tam olarak böyle olduğu düşünülüyor.
Virüs yüklü damlacıklar ve partiküller ortamda daha da uzun süre kalmak için havadaki nemi kullanıyor. Ortamı serinletmek için kullanılan soğutucu su buharı çıkaran türdeyse, alanda bulunan virüslerin daha uzun süre canlı kalması mümkün.
Klimalar viral çıktıyı etkiliyor
‘Ev tipi soğutucular da zan altında mı?’ diye düşünüyor olabilirsiniz. Şunu önemle belirtmek istiyorum; sosyal mesafe, izolasyon ve hijyen, coronavirüs ile savaşta hala en önemli unsurlar. Tüm bu önlemleri uyguluyorsanız, kendi evinizde klima çalıştırmak konusunda endişelenmenize gerek yok. Ancak tabi evinizde kalabalık oluşuyor, gelen gideniniz çok oluyorsa bu durum değişebilir. Böyle durumlarda da klima ve fan kullanmak yerine pencere açmanız olası yayılmayı en aza indirecektir.
Kamusal alanlarda ise klimaların risk oluşturduğunu söylemek mümkün. Ortamın büyüklüğü ve kalabalık olup olmaması gibi faktörler elbette etkili olabiliyor. Klimaların viral çıktıyı etkileme yeteneği, söz konusu COVID-19 olduğunda endişeyi katlıyor, çünkü bu virüse karşı hala net bir tedavi ya da koruyucu bir aşı yok.
Fön makinaları virüs yayabilir mi?
Kuaför ve berberler bir süre önce hizmet vermeye başladı. Belli bir hijyen standardı çerçevesinde steril ve bazıları da tek kullanımlık araç gereçleri kullanmaya başladılar. Havlu, makas ve tarak gibi malzemeler kişiye özel olarak kullanılıyor. Peki ya saç kurutma makineleri…
Kısa süre önce, klimalar gibi fön makinelerinin de virüsü yayıp yaymayacağı merak edilmeye başlandı. Coronavirüs pekala başka mekanlarda olduğu gibi kuaförlerde de yayılabilir. Salona hasta olan birinin gelmesi yeterli olabilir. Fön makinelerinin virüs yayılımındaki rolüne gelirsek, bu konuda henüz somut bir veri yok. Etrafta enfekte birinin olması halinde, fön makinesinin virüs partiküllerini odanın içinde dolaştırma potansiyeli var elbette. Ancak fön makinasının doğrudan virüsü yayması hasta birisi fön makinasına öksürmediği sürece pek olası değil.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.