Covid-19 ile ilişkili stres ve kaygıya dünyanın dört bir yanında rastlanabiliyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre pandemiye bağlı stres kalp sağlığını etkiliyor. Bu durum da kırık kalp sendromu olarak adlandırılan hastalığı ortaya çıkarıyor.

Yeni coronavirüs hayatımızı rutininden çıkaralı yaklaşık 8 ay oldu. Bugün nasıl ki ayakkabı giymeden dışarı çıkmıyorsak, maske takmadan da çıkamaz olduk. Gözlüklerin yerini siperlik, deodorantların yeri dezenfektan aldı.

Önlem almayanlar, virüsü hafife alanlar elbette var. Maalesef biz ne kadar anlatsak da başlarına gelmeden (umarım gelmez) anlamayacaklar. Bir de madalyonun öteki yüzü var: hayatlarını Covid-19 kokusu üzerine kuranlar.

Rakamlardaki hızlı artış Covid-19’dan korkmak için haklı bir sebep. Bu korku nedeniyle ciddi hastalıkları olanlar bile tıbbi bakım almayı geciktirdi. Salgın finansal, sosyal ve duygusal refahımız üzerindeki etkileriyle sağlık hizmeti sorunlarının da ötesine geçti. Bu zorlukların uzun vadede insanları nasıl etkileyeceği üzerine çalışmalar çoktan başladı.

Stres, doğrudan sinir sistemini harekete geçirir

Covid-19 ile ilişkili stres ve kaygıya dünyanın dört bir yanında rastlanabiliyor. Stres, vücut üzerinde fiziksel etkileri olabilen birçok sağlık sorunlarıyla bağlantılı. Doğrudan sinir sistemini harekete geçirir, kan basıncını ve kan şekerini yükseltebilecek bir tepkiye neden olur. Stres kronik olarak ortaya çıktığında ise hipertansiyonu ve diyabeti kötüleştirebilir.

Uyku ve yeme düzeninin bozulması stresin başlıca etkilerinden. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre pandemiye bağlı stres kalp sağlığını etkiliyor. Kırık kalp sendromu olarak adlandırılan bu durum Takotsubo kardiyomiyopatisi veya stres kardiyomiyopatisi olarak da biliniyor.

Kırık kalp sendromu, ani başlayan göğüs ağrısı ve kalp krizine benzer kalp fonksiyon bozukluğu ile ortaya çıkar ancak kalp krizinde görülen kan pıhtısı veya kalpteki kan akışında anormallikler gibi durumlar oluşmaz. Stres kardiyomiyopatisi genellikle menopoz sonrası kadınlarda görülür.

Stres ve stres kardiyomiyopatisi birbiriyle bağlantılı

Yapılan araştırmalar stres ve stres kardiyomiyopatisi arasındaki bağlantıyı onaylıyor. Kırık kalp sendromu yaşayan hastalar genellikle hastalıklarından önceki hafta duygusal veya fiziksel stres yaşamış oluyor. Araştırmacılar bu bağlantının işleyişini tam olarak çözebilmiş değil ama beyne kan akışında ve stresle ilgili hormonlarda değişiklikler olduğunu keşfettiler.

Kırık kalp sendromunun tetikleyicileri bir yakının ölümü, boşanma, deprem ve sel gibi doğal afetler olabilir. Küresel bir pandemi yaşamanın stresi de pekâlâ bir tetikleyici olabilir.

JAMA Network’te yayımlanan bir çalışma, kırık kalp sendromunun yaygınlığına bakarak Covid-19 ile ilgili stresin kalp sağlığımız üzerindeki etkisini ölçmeye çalıştı. Araştırmacılar, salgının tüm dünyada zirvede olduğu 1 Mart – 30 Nisan arasındaki stres kardiyomiyopatisi oranlarını 2018, 2019 ve 2020’nin başlarındaki dönemlerle karşılaştırdılar. Bu çalışmaya dahil edilen 1914 katılımcı, Covid-19 ile enfekte olmamış kişiler arasından seçildi. Sonuç olarak Covid-19 salgını sırasında stres kardiyomiyopatisinde önemli bir artış olduğu ve bu artışın Mart ve Nisan aylarında ortalamadan dört kat fazla olduğu görüldü.

Kırık kalp sendromunda hastalığın gidişatı genellikle olumlu yönde olur ve bir-iki hafta içinde iyileşme beklenir. Ancak tekrarlama olasılığı yüksektir. İlk oluşumu önlemek veya tekrarlamasını engellemek için stresi yönetmeyi bilmek önemli.

 

Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

 

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.