Vücudunuzda çok küçük bir yer kaplayan bu kelebek şeklindeki bez, boyundan büyük görevler üstlenir. Bunların arasında iştahınızı, enerji seviyenizi ve hatta vücut sıcaklığınızı düzenlemesi gibi oldukça önemli görevler vardır. Tiroit, vücudun en büyük endokrin bezidir. T3 ve T4 olmak üzere iki türü hormon üretir. Bu hormonlar vücudunuzun enerji yakma hızını kontrol eder ve stres hormonlarına tepki verir. İşler düzgün gittiğinde onu farketmeniz mümkün değil ama tiroitler için arıza çanları çaldığında işler değişir. Bu arıza tiroitde iki şekilde ortaya çıkar; hipertiroidizm (aşırı hormon üretimi) ve hipotiroidizm (düşük hormon üretimi). Tiroit dengesizliği yaşamaya başlarsanız, sağlıklı beslenmeyle tiroidin en kötü belirtilerinizden kurtulmak mümkün.  Bu yazımda tiroit hastası olduğunuzu nasıl anlayabileceğinize, kilo artışının tiroit belirtisi olabileceğine ve tiroitleriniz için iyi gelecek yiyeceklere değineceğim. Sağlıklı beslenme her hastalığın olduğu gibi tiroidinde ilacı olabilir.

Vücut deriniz inceldiyse veya pürüzlü bir dokuya sahipse dikkat edin.

Tiroitler cildinizin deri dökme hızını kontrol eder. Yüksek aktif tiroit hastalarında cilt biraz daha hızlı dökülür, sık sık pürüzsüz hale gelir fakat ince bir cilde neden olur. Düşük aktif tiroit, cilt hücresi üretim hızını yavaşlatarak cildi daha pürüzlü hale getirir. Hipotiroidizmden kaynaklanabilecek diğer cilt sorunları, cildi nemli veya sıcak hissetmek, yüzün ve ellerin kızarıklığında artış. Hipotiroidizm hastalarında cildi soğuk ve solgun hissetme, uzun süre iyileşmeyen yaralar ve karotenemiden kaynaklanan deriye turuncu-sarı bir renk tonu görülebilir.

Aşırı kilo artışı veya kilo alama tiroit belirtisi olabilir.

Hipertiroidizm kilo kaybıyla ilgiliyken, aynı zamanda iştahınızı da arttırabilir, bu nedenle hızlı bir metabolizmanız varken bile kilo almanız mümkün. Aynı şey kilo alımı ve iştah azalması ile bağlantılı olan hipotiroidizm için de geçerlidir. Metabolizmanız yavaşlarken yemek yeme isteğiniz de azalabilir buda kilo vermenize neden olabilir.

Vücut ısınız zaman zaman artıyorsa ya da azalıyorsa dikkat!

Hipertiroidizm, normal vücut süreçlerinizi hızlandırarak daha yüksek metabolik hız sağlar buda enerjinizi daha hızlı yakmanıza ve vücut ısınızın artmasına sebep olabilir. Hipertiroitizm olan insanlar geceleri terleme uyandırabilirler çünkü vücutta artan enerji yapımı hızlı kalp atışına sebep olabilir. Diğer yandan hipotiroidizm vücudunuzun metabolizma hızını yavaşlattığından vücut ısınız düşebilir buda yanınızda ekstra bir kazak gezdirmenizi gerektirebilir.

Duygularınızı dikkate alın.

Aşırı aktif bir tiroit duygularınız üzerinde manik depresif etki yapabilir. Hipertiroidizm, anksiyete, aşırı duygusallık hatta psikoz ile bağlantılı olabilir. Bununla birlikte, hipotiroidizm, depresyon duyguları ile ilişkilidir ve kişiyi sosyal yaşamdan uzaklaştırır. Unutkanlıkla da sonuçlanabilir.

Enerjinizin azaldığını düşünüyorsanız tiroit hastası olabilirsiniz.

Hipertiroidizm ve hipotiroidizmin vücudun enerjisini harcama biçimleri tamamen farklıdır, ancak her ikisi de insan vücudunu ciddi biçimde sarsabilir. Düşük aktif bir tiroit hastasıysanız hemen hemen hiç bir şey yapmak istemiyor olabilirsiniz. Bununla birlikte, aşırı aktif tiroit, metabolizma hızınızı zaman zaman 100’e çıkarır ve bu durum ciddi enerji çökmeleri ile sonuçlanır. Hipertiroidizm, kalp atış hızını büyük oranda artırır; bu durum insanları hızlandırır buda sizi daha çabuk yormanıza neden olur.

Peki bu durumda ne yapmalıyım?

Bu ve bunun gibi yan etkilerden kurtulmak için yapabileceğiniz şeylerde var bunların başında sağlıklı beslenmek geliyor. Aşağıda sizinle paylaştığım yiyecekler tiroitle savaşta sizi destekler ve yan etkilerin azalmasına sebep olabilir.

Lif oranı yüksek, kalorisi düşük yiyecekler tercih edin.

Yüksek lifli ve düşük kalorili besinleri tercih ederek daha fazla meyve ve sebze tüketin. Kuru erik ve erik suyu içeren yüksek lifli gıdalar bağırsakları çalıştırıyor. Tiroitle savaşta bağırsakları çalıştırmak oldukça önemlidir. Yavaş çalışan bağırsaklar toksinlerin bağırsaklarda birikmesine neden olur. Buda hastalığınızı tetikleyebilir.

Et ve mandıra süt tüketimini azaltın.

Daha az et yiyin ve daha az mandıra sütü için çünkü tüketmemeniz gereken kimyasalların çoğu et ve süt ürünlerinin yağında bulunuyor. Ne kadar az et ve süt tüketirseniz, vücudunuz bu tiroit hormonunu bozucu toksinlere o kadar az maruz kalacaktır. Et yiyeceğiniz zaman porsiyonunuzu yarıya bölün ve her öğünde daha az et tüketin. Kömür kansere sebep olabileceği için etinizi ızgarada yapmayı tercih edin. Pek çok durumda olduğu gibi ölçülü olmak pek çok şeyi çözebilir.

Mandıra sütü genellikle lezzetlidir, ancak laktoz intoleransı olanları rahatsız edebilir.  Peynir veya dondurma yedikten sonra gaz, mide krampları, kabızlık veya diğer rahatsız edici semptomlar yaşıyorsanız, yeme düzeninizi buna göre ayarlayın.

Basit yiyeceklerle beslenin.

Avokado, zeytin, fındık ve soya peyniri (az miktarda) gibi çeşitli hayvansal olmayan protein kaynakları tercih edin.

Güvenebileceğiniz yağlar tüketin.

Yediğimiz birçok işlenmiş gıdada kullanılan hidrojene bitkisel yağların yerine, “iyi yağlar” tercih edin. Metabolizmanızı etkileyeceği için hidrojene yağlardan kaçınmanızı önerim. Zeytinyağı bu bağlamda iyi bir yardımcınız olabilir.

Yanınızdan ayırmayacağınız atıştırmalıklar olsun.

Şeker metabolizmasında iniş ve çıkış olanlar günün belirli saatlerinde az miktarsa tüketmek için yanında fındık ve ceviz bulundurabilirler. Bu küçük atıştırmalıklar şekerinizin dengelenmesi için yeterli miktarda protein içerir.

Alışveriş sepetinizdeki gıdaların içindekiler bölümlerini okuyun.

Her fırsatta vurguladığım gibi market alışverişinde etiket okumayı iyi bilin. İçindekiler bölümündeki her madde tanıdık gelmiyorsa onu raflardaki yerine geri bırakabilirsiniz. Gıdaları korumak için kullanılan kimyasallar, vücudun metabolizma hızını yavaşlatabilir.

Her öğün önemlidir. “Kahvaltıyı” atlamayın.

Aslında, sadece küçük sağlıklı aperatifler bile olsa, düzenli aralıklarla yemek yemenizi öneririm. Gece uyuduktan sonra bile vücudun enerjiye ihtiyacı vardır. Tıka basa yiyeceğiniz bir ana öğünden ziyade gün boyunca küçük atıştırmalıklarla parça parça yemek yemek metabolizma için çok daha faydalıdır. Özellikle tiroit hastaları buna dikkat etmelidir.

Hayatınızdan kafein, alkol, tütün ve şekeri çıkartın.

Tiroit hastalarının metabolizması için en tehlikeli şeyler; kafein, alkol, tütün ve şekerdir. Bu dörtlüyü hayatınızdan çıkarın. Sabahları hazırladığınız bir bardak kahve harika kokuyor ve güne başlamanıza yardımcı oluyor olabilir ancak yükselen enerjiniz daha hızlı düşecek gün boyu yorgun hissetmenize sebep olacak bunun yerine bitkisel çaylar, kafeinsiz hoş bir tercih olacaktır.

Çikolata, birçok insanın vazgeçilmezi olabilir ama size verdiği hazzın yanında vücudunuza pek de destek olduğu söylenemez. Çikolatanın içeriğinde kafein gibi ksantinler vardır. Tıbbi çalışmalar çikolatanın psikolojik bir yararı olduğunu doğrulamıyor.

Çoğumuz alkolün karaciğerde parçalanması gerektiğini ve zaman zaman aşırı stres yarattığını bilir. Şaraplarda sülfitler gibi bozulmaları önleyen ilave kimyasallar ve birada bulunan maya sindirimi zorlar ve tiroit hastalarının kaçınmaları gereken içecekler arasındadır.

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.