Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Banu Musaffa Salepçi, sadece Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yılda yaklaşık 300 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olan KOAH’ın (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) yaşlanmayı da hızlandırdığını söyledi.

Toplumsal bir sorun haline gelen KOAH, tüm dünyanın alarm verdiği hastalıkların başında geliyor. Bugün yaşam kaybının nedeni olan hastalıklar arasında 4. sırada yer alan KOAH’ın sigara içme oranlarının artmasına bağlı olarak önümüzdeki yıllarda daha da yukarılara çıkacağı öngörülüyor. İstatistikler, hayatı boyunca sigara içen kişilerin yaklaşık yüzde 50’sinde kronik bronşit, yüzde 25’inde de KOAH geliştiğini gösteriyor.

“Kadınlarda da Sık Görülmeye Başladı”

Yaşlanma ve cinsiyetin KOAH için en önemli risk faktörlerinden birini oluşturduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Banu Musaffa Salepçi, “Zira, hastalığın yaşla birlikte arttığı ve özellikle 70 yaşın üzerindeki erkeklere yüzde 20’lere çıktığı gözleniyor. Bununla birlikte erkeklerde kadınlara oranla da 3 kat daha fazla görülüyor. Son yıllarda kadınlarda sigara içme oranlarının dünyada ve ülkemizde artması nedeni ile KOAH görülme sıklığı kadınlarda da arttığı gibi, daha da ağır seyretmektedir” dedi.

Türkiye Koah Oranı En Yüksek Ülkelerin Başında Geliyor

Genç nüfusta artan sigara kullanım oranlarının önümüzdeki dönemdeki KOAH hastalarının sayısının artmasına neden olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Banu Musaffa Salepçi, Türkiye’de 40 yaşın üzerindeki erkeklerde yaklaşık yüzde 15 oranında KOAH’ın görüldüğünü ifade etti.  Hastaların yaklaşık üçte birinin oksijen tüpüne bağımlı halde hayatlarını sürdürdüğünü belirten Doç. Dr. Banu Musaffa Salepçi, Türkiye’de özellikle Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde evlerde odun ve kömür alevinde yemek pişiren kadınlarda görülen biomass maruziyetinin KOAH gelişmesine yol açtığını söyledi.

“Koah Ömrümüzden Yiyor”

‘KOAH yaşlanmayı hızlandırıyor ve ömrümüzden yiyor’ diyen Doç. Dr. Salepçi, “KOAH hastalarında, sigara kullanımına bağlı olarak yaşlanmayı hızlandırıcı faktörler ön plana çıkarken, yaşlanmayı önleyici antiaging moleküllerin azaldığı görülüyor. Dolayısıyla, KOAH yaşlanmayı hızlandırıyor ve ömrümüzden yiyor. Bununla birlikte, KOAH başka birçok hastalık için de risk oluşturuyor. Eşlik eden hastalıkların başında kardiyovasküler hastalıklar geliyor. Ayrıca, diyabet, metabolik hastalıklar, osteoporoz, kas güçsüzlüğü, depresyon gibi birçok soruna KOAH hastalarında rastlanabiliyor” ifadelerini kullandı.

“Hekime Başvuruda Geç Kalınıyor”

Hastaların performans kısıtlılığı, nefes darlığı, öksürük gibi belirtileri genellikle sigaraya bağlaması tanının gecikmesindeki en önemli etkeni oluşturuyor. Doç. Dr. Banu Musaffa Salepçi, sözlerine şöyle devam etti:

“KOAH, öksürük, balgam ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Oysa hastalar genellikle öksürük balgam gibi yakınmalarını sigaraya bağlıyor ve yaşadıklarının da doğal olduğunu düşünüyor. Aslında sadece sigara içen kişilerde bu belirtiler görülmediği için, şikayetler hastalığa işaret ediyor. Dolayısıyla belirtilerin göz ardı edilmemesi ve mümkün olan en kısa sürede hekime başvurulması önem taşıyor. Özellikle bir kişi 40 yaşın üzerindeyse, sigara kullanıyorsa ve beraberinde bu şikayetleri varsa KOAH tanısı alma ihtimali çok yüksektir.  Bu hastalarda kesin tanı solunum fonksiyon testi ile koyuyoruz. Hastanın eşlik eden farklı hastalıklarının olması durumuna göre de ileri tetkikler yapılabiliyor. Hastaların ileri evlerde,  sık alevlenmeler, hastaneye yatışlar, antibiyotik tedavileri, oksijen bağımlılığı gibi nedenlerle yaşam kalitesi ciddi bozuluyor.”

Tedavinin Başarısı Sigaranın Bırakılmasına Bağlı

KOAH’ın tedavi edilmediği taktirde, 6-7 yıl içinde yaşam kaybına kadar gidebilen ciddi sonuçlar doğurduğunun altını çizen Doç. Dr. Salepçi, “Tedaviyle hastalığı tamamen düzeltmek ne yazık ki mümkün değil. Bu nedenle öncelikli amacımız hastanın yaşadığı semptomları azaltmak oluyor. Bu sayede yaşam kalitesini de yükseltmeyi amaçlıyoruz. Ancak asıl önemli nokta, sigaranın bırakılmasıdır. Çünkü sigara kullanımı devam ettiği sürece hastalığın tedavi edilmesi imkansızdır ve ilerlemeye devam etmektedir. Hastanın yaşadığı nefes darlığı gibi belirtileri ölçümleyerek de KOAH’ın hangi evrede olduğunu tespit edip, ilaç tedavisine başlıyoruz., sigara bırakma konusunda önderlik ediyoruz. Hastalardan, beslenme, egzersiz, kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişikliklerini de yapmalarını istiyoruz. Fakat tedavinin ilk basamağında sigara bırakılmasının yer aldığı asla unutulmamalıdır” diye konuştu.

KOAH ile ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.