Yazın ortaya çıkan haşereler, sağlığınızı tehdit eder. Kene ısırmalarında mutlaka hekime başvurun, sivrisineklerin evinize girmemesi için ise camınızın önüne fesleğen koyun

Sıcak havalar; kene, karınca ve sivrisinek gibi haşerelerin ortaya çıkmasına ortam hazırlar. Bu haşereler, sosyal hayatınızı zorlaştırabilir ve özellikle yaz gecelerinde sizi uykusuz bırakabilir. Elbette doğal yollarla haşerelerden korunma yöntemleri var. Ama öncesinde bu grubu biraz tanıyalım…

KENEYİ ÇIKARMAYIN

Kene

Daha önce kenelerin ne kadar tehlikeli olduğundan söz etmiştik. Kenelerin taşıdığı borrela burgdorferi enfeksiyonu vücudun kalp, eklem ve sinir sisteminde meydana gelen Lyme hastalığına neden olabilir. Bu hastalık ölümle sonuçlanabilir. Vücudu gözlemlemek ve vücuttaki değişikliklerin farkında olmak Lyme hastalığının erken teşhisinde önemli bir yere sahiptir. Daha önce fark etmediğiniz deri döküntüleri, benler ve kızarıklıklar görürseniz mutlaka doktora görünmelisiniz.

Lyme hastalığının teşhisinde baş ağrısı, boyun sertliği, kas ve eklem ağrıları, baş dönmesi, uykusuzluk ve hafıza sorunları gibi semptomlara da bakılır. İç çamaşırlarınızı ve kıyafetlerinizi çıkarırken dikkat edin. Özellikle gün içerisinde açık bir alanda aktivitede bulunduysanız daha dikkatli olmanız gerekir. Keneyi vücudunuza yapışmadan önce bulabilirsiniz.

Vücudunuzda kene fark ettiğinizde, kesinlikle çıplak el ya da herhangi bir araç ile müdahale etmeyin; bu müdahale ölümle sonuçlanabilir. Kenenin başı derinize gömülü halde ise mutlaka cerrahi yöntemle çıkarılmalıdır. Ayrıca kenelerin üzerine böcek öldürücü ilaç sıkmayın. Böceksavarlar kimyasal içerdiğinden, kenenin ısırdığı yerde farklı reaksiyonlar gösterebilir, durumu daha da zorlaştırabilir.

Kene ısırmasında kimyasal müdahaleden önce mutlaka steril müdahaleler yapılmalıdır. Bu müdahalelerde hekim şarttır. Bazı durumlarda keneyi göremeyebilir fakat Lyme semptomları gösteriyor olabilirsiniz. Vücudunuzun farkında olun. Herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde mutlaka hekime başvurun.

KARINCALAR DA ISIRABİLİR 

Karıncalar

Halk arasında karıncaların ısırmadığına dair bir kanı yaygın olsa da, ısırabilen karınca türleri mevcuttur. Örneğin ateş karıncaları, ısırmaya en meyilli türlerin arasında gelir. Evinizde gezinen karıncaların da saldırısına uğrayabilirsiniz. Karıncalar hızlı kolonileşip yayılabilen türlerdir.

Yaz aylarında yiyecek bulmak için evinizi ziyaret edebilir ve kısa sürede tüm evi istila edebilirler. Tahtakurusu ya da pire gibi tehlikeli olmasalar da bazen rahatsız edici olabilirler.
Karınca ısırıklarında, ısırılan bölgede kızarıklık ve dayanılması güç bir kaşıntı meydana gelir. Kaşıntıyı önlemek için şunları yapın:

  • Isırılan bölgeye buz uygulayabilirsiniz. Buz, kaşıntı ve şişmeyi önler.
  • Sirke, antibakteriyel olma özelliği ile ısırılan bölgede bakteri oluşumunu engeller.
    Isırılma sonrası cilde uygulandığında kaşıntı ve şişliği alır.
  • Sabun da haşere ısırıklarına karşı doğal bir koruyucudur. Isırıldıktan hemen sonra bölgeyi sabunla ovabilirsiniz.
  • Aloevera bitkisi, cildin tüm ihtiyaçlarına deva niteliğindedir. Bitkinin jelini kaşıkla çıkarın ve hafif sulandırarak ısırılan bölgeye sürün. Aloevera bitkisinin jeli kaşıntıyı ve şişliği azaltır.

CİLT TİPİ ÖNEMLİ

Sivrisinekler

Araştırmalar, sivrisinekler tarafından tercih edilme nedenlerinden birinin kan tipi olduğuna işaret ediyor. Tipik olarak sivrisinekleri çeken kan grubu ise 0 Rh pozitif ya da 0 Rh negatif kan grubudur. Sizi sivrisineklere cazip kılan tek faktör kan grubunuz olmayabilir. Cilt tipleri, kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı insanların cildinin diğerlerinden farklı tepkiler vermesinin nedeni budur. Eğer hassas bir cildiniz varsa; böcek ısırıkları, bölgede inflamatuvar hücrelerin salgılanmasını tetikleyebilir; bu da ısırılan bölgenin çok fazla şişmesine neden olur. Ayrıca bazı insanlar, aslında diğer insanlardan daha fazla ısırılmalarına rağmen bunu fark etmeyebilir. Bunun da sebebi cilt tipidir. Sivrisineklerin gözünde sizi vazgeçilmez kılan bir diğer özellik ise iltihaplanmaya müsait yapınızın olmasıdır. Kolayca iltihaplanan biriyseniz, böceksavar spreyinize ek olarak bazı alerji hapları da almanız gerekebilir. Sivrisinek ısırığına karşı cildinizin aşırı tepkimesi söz konusu ise yazı temkinli geçirmekte fayda var. Sivrisineklerden korunmak için şunlara dikkat edin:

  • Sivrisinek ve alkol tüketimi arasındaki ilişkiyi pek çoğumuz bilmeyiz. Yapılan araştırmalar; karbondioksitin, sivrisineklerin gıda kaynaklarını belirlemek için aradığı birincil şey olduğunu söylüyor. Alkol, kalp ritminizi olumsuz etkileyen bir faktördür. Kalp atış hızınız yükseldiğinde, vücudunuz daha fazla karbondioksit üretir. Baharatlı gıdalar da metabolizma hızınızı yükselttiğinden, uyumadan önce hafif gıdalar tüketmeye özen gösterin.
  • B vitamini içeren muz, sarımsak veya takviyelerin sivrisinekleri püskürttüğü söylenir. Bu yanlış bir kanıdır. Tükettiğiniz yiyecekler sizi sivrisineklerden korumaz.

SIK DOKUNMUŞ KIYAFETLER GİYİN 

  • Sivrisinekler, çok sıkı örgülere sahip giysilere nüfuz edemez. Pamuk ve keten, böcek ısırmalarına karşı büyük bir koruma sağlar. Yaz aylarında sıkı dokuma kıyafetler tercih etmek istemeyebilirsiniz. Özellikle aşırı sıcaklarda bu kıyafetler terleme gibi rahatsızlık verebilecek bir durumla da sonuçlanabilir. O halde okumaya devam edin. Aşağıda sivrisineklerden doğal korunma yöntemlerine değineceğim.
  • Bazı akıllı cihazlara yüklenen yusufçuk seslerinin, sivrisinekler üzerinde itici gücünün olduğu kanısı da yanlıştır. Gece boyu bu cihazları açık bırakmanız sizi sivrisinekten korumayacağı gibi radyasyona da maruz bırakabilir.
  • Sivrisinekler, fesleğen kokusundan hoşlanmaz. Dolayısıyla fesleğenin olduğu yere sivrisineklerin girmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Fesleğeni cam önüne ya da balkon girişine koyabilirsiniz.
  • Sivrisinekler, gündüz saatlerinde yiyecek kaynakları aramak için görüşlerini kullanır. Sivrisinekler için koyu renklerler ön plana çıkarken, açık renkler daha az çekicidir.

BAL VE MUZ KABUĞU İYİLEŞME SAĞLIYOR

Bilim adamları; balın, böcek ısırıklarının iyileşmesine teorik olarak yardımcı olabileceğini söylüyor. Çünkü antibakteriyeldir, ancak tam olarak pratik değildir. Balı açık havada kullanmanız halinde daha fazla böceği kendinize çekmeye neden olabilirsiniz. Muz kabuğuna birkaç damla bal damlatın ve kaşınan cildinize uygulayın. Rahatladığınızı hissedeceksiniz.

EPSOM TUZU İLE DUŞ ALIN

Epsom tuzu, diğer adıyla magnezyum sülfat; ısırıklardan kaynaklı iltihaplanmayı yatıştırıcı güce sahiptir. Durulanma suyunuza bir miktar epsom tuzu karıştırarak iltihaplanan bölgelere uygulayabilirsiniz. Epsom tuzunuz yoksa bunun yerine yulaf ezmesi ile banyo yapmayı deneyin. Klinik araştırmalar, yulaf ezmesinin iltihaplı cildi yatıştırdığını ve kaşıntıyı önlediğini ortaya çıkarmıştır.

LAVANTA YAĞI KULLANIN

Lavanta yağı, sivrisinek ısırmalarına karşı sizi korur. Yağı sürmek için geç kaldıysanız, ısırıldıktan sonra da o bölgeye lavanta yağı uygulayabilirsiniz. Lavanta yağının kaşıntı hafifletici, şişkinlik azaltıcı ve iltihaplanmayı önleyici etkileri bulunur. Lavanta yağı, ayrıca cildi onarıcı yapıya sahiptir. Lavanta yağını özellikle bebek ve çocuklarınızda kullanabilirsiniz. Çay ağacı yağı da antiseptik özelliklere sahip olmasının yanı sıra antienflamatuardır ve kaşıntıyı alır. Sivrisinek ısırıklarına karşı tercih edebilirsiniz.

www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.