Kırmızı etin porsiyonunu artırmak demek, diyabet riskini de yükseltmek demektir. Buna da etin yüksek demir içeriğinin, insülin üreten hücrelere zarar vermesi sebep olur. Bu yazımızda diyabet riskini azaltmak hakkında konuşacağız.
Günümüzde 30 milyondan fazla Amerikalı, diyabet hastası. Amerikan Diyabet Birliği’ne göre, yılda 79 binin üzerinde ölümün altında yatan neden de diyabet…Durum bu kadar ciddi bir hal almışken, diyabetin altında yatan nedenleri bilmek ve önlem almak son derece önemli. Prediyabet kelimesini daha önce duymamış olanlar ne demek olduğunu merak edecektir. Prediyabet, kan şekerinizin yüksek olduğu ancak Tip 2 diyabet tanısı alacak seviyeye henüz çıkmadığı anlamına gelir. Kan şekeri seviyenizin yüksek seyrettiğini bu aşamada yakaladıysanız, diğerlerine göre şanslısınız demektir. Ancak Tip 2 diyabet hastalığı teşhisi konulmasında ise, vücudun insülin ve kan şekeri seviyelerini kontrol eden hormonu düzgün bir şekilde kullanamadığı zaman ortaya çıkan insülin direncinden kaynaklanan bir hastalığınız var demektir. İnsülin üreten hücrelerin bitmesine ve bozulmasına neden olabilecek birçok şey vardır.
HAREKETSİZLİK BÜYÜK SIKINTI
Harvard Halk Sağlığı Okulu uzmanlarına göre, diyabet riskini en fazla artıran nedenler arasında; hareketsizlik, obezite, sigara içmek, çok fazla alkol içmek ve düzenli olarak kan şekerini yükselten yüksek glisemik içerikli yiyecekler tüketmek yer alıyor. Ancak bunlar dışında diyabet riskini artırabilecek daha farklı faktörler de bulunmaktadır. Özellikle diyet yaparken alışkanlık haline getirdiğimiz bazı faktörler aslında diyabet riskinizi artırabilir. Bu haftaki yazımda bu faktörlerden bahsedeceğim…
Sebze tüketmek sağlıklıdır ancak nişastalı olanlara dikkat edin
Yeni bir çalışmada, sebzelerde bulunan antioksidanların, tip 2 diyabet riskini azaltmaya yardımcı olabileceği bulunmuştur. Bununla birlikte, nişastalı sebzeleri, diğer karbonhidrat açısındanzengin gıdalarla eşleştirmemek gerekir.
Örneğin, tatlı patates ve pilav gibi…
Çok fazla nişasta, doğrudan diyabet riskinizi artırmazken, her ikisi birden kilo artışı ve kan şekeri artışlarına katkıda bulunabilir. Birçok kişi tatlı patates, mısır ve bezelye gibi sebzeleri nişasta kaynağı olarak görmez ancak kan şekerinizi düzenlemeye çalışıyorsanız, karbonhidrat içeriğinin farkında olmalısınız.
Her öğünün dengeli olmasına dikkat edin. Herhangi bir öğününüzde nişastalı bir sebze varsa, tabağınızın yarısında karbonhidrat yerine protein olmasına dikkat edin.
HASTALIK ORANI YÜZDE 85 AZALIR
2013 yılında John Hopkins’te yapılan bir araştırma; prediyabet hastalarının, teşhisi takip eden altı ay içinde kilolarının yüzde 10’unu kaybetmeleri halinde takip eden üç yıl boyunca diyabete yakalanma ihtimallerinin yüzde 85 azaldığını göstermiş. Yani teşhis aldıktan hemen sonra zayıflamaya başlar ve kilonuzun yüzde 10’unu vermeyi başarırsanız, takip eden üç yıl içinde diyabete yakalanma ihtimaliniz yüzde 85 azalıyor.
Çok fazla kırmızı et tüketimi diyabet riskini artırabilir
Fazla kırmızı et tüketimi tipik olarak kalp hastalığı riskiyle ilişkili olsa da, az miktarlarda bile kırmızı et yemenin diyabet riskini artırabileceğine dair araştırmalar var. Harvard Halk Sağlığı Okulu’nda yapılan bir meta-analizde, günlük kırmızı et porsiyonunun yüzde 19 oranındaartırılmasının tip 2 diyabet riski ile ilişkili olduğu bulunmuş. Araştırmacılar, kırmızı etin diyabet riskinin artmasına neden olduğundan emin olmamasına rağmen, bu duruma yüksek demiriçeriğinin insülin üreten hücrelere zarar vermesinin yol açabileceğini söylüyor.
Hazır gıdalar tehlikeli
Harvard Halk Sağlığı Okulu araştırmasına göre, her gün az miktarda işlenmiş et tüketmenin diyabet riskini yüzde 51 artırdığı bulunmuştur. İşlenmiş etlerdeki yüksek düzeyde koruyucu madde ve sodyum seviyeleri bu riskin artmasında rol oynayabilir.
DİYABET OLMA İHTİMALİ DÜŞER
Yemeklerinizi haşlama veya buğulama yöntemi ile pişirin
Geçtiğimiz yıllarda Mount Sinai Üniversitesi’nde yapılan ve Diabetiologia isimli tıp dergisinde yayınlanan bir araştırmada, bir yıl boyunca yemeklerini buğulama ya da haşlama yöntemleriylepişiren kişiler, ızgara ve kızartma yöntemini kullananlarla karşılaştırıldılar.
Bu kişilerin kilo vermeyi başardıkları ve insülin dirençlerinde gelişme kaydettikleri görüldü. Bilimadamları bu durumun, ızgara ve kızartma yöntemiyle yemek pişirildiğinde gıdaların glikolize olmasına bağlı olduğunu düşünüyor.
Bu durum, insülin direncine de sebep olur. Eğer prediyabetiniz varsa yemeklerinizi, buğulama veya haşlama yöntemiyle pişirmeniz, diyabet olma ihtimalinizi düşürüyor.
FINDIK HER DERDE DEVA
İSVEÇ’TE yapılan bir çalışmaya göre, fındık ve tohumlarında bulunan sağlıklı çoklu doymamış yağların, insülin duyarlılığını artırarak tip 2 diyabetin önlenmesine yardımcı olduğu bulunmuş. Dahası ceviz, özellikle iştah kontrolünde yer alan beynin bir kısmını harekete geçirebilir. Şeker hastalığı riskine katkıda bulunan şekerli aperatiflere ya da içeceklere direnmenize yardımcı olmak için öğleden sonra ara öğünlerinizde fındık veya ceviz tüketebilirsiniz.
PASTANE ÜRÜNLERINI YEMEYİN
Doğru yağ seçimi önemli
Doğru yağ seçimi, sağlığınız için son derece önemlidir. Diyabet ve yağ seçimi arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimadamları, yakından ilişkili olduğunu tespit etmişler. 2016 yılında Tufts Üniversitesi’nde yapılan 100’den fazla klinik çalışma, günlük beslenme düzenindeki doymuş yağ ve karbonhidrat yerine çoklu doymamış yağ tercih eden kişilerin diyabete yakalanma riskinin (diğerlerine göre) azaldığını göstermiş. Beyaz ekmek ve pastane ürünleri gibi yüksek karbonhidrat içeren gıdalar, kan şekerinizi yükseltirler.
Bu sebeple özellikle prediyabet teşhisi alanların karbonhidratı, beslenme düzenlerinden çıkarmaları gerekir.
KURUTULMUŞ MEYVE YERİNE MEYVENİN KENDİSİNİ YİYİN
KURUTULMUŞ meyveler, sağlıklı bir atıştırmalık gibi görünebilir ancak kurutulmuş meyveler kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Yiyecekler kurutulduğunda, tokluğu destekleyen ve kan şekerini düzenleyen birçok lifli içeriği yok etmiş oluyoruz. Ara sıra kurutulmuş meyve aperatifleri tüketmek size zarar vermez ancak meyveleri taze yemeyi tercih edin.
GAZLI İÇECEKLERİ HAYATINIZDAN ÇIKARIN
NE zaman bir hastalığın tedavisi için tavsiyeler vermeye başlasam, ilk olarak hep ‘Kilo verin’ diyorum. Şişmanlık tek başına bir hastalık değildir ancak birçok hastalık için tek başına yeterli bir sebeptir. Diyabet başlangıcı teşhisi alan kişiler üzerinde yapılan bir araştırma, kilo vermenin bu hastalık için ne derece önemli olduğunu göstermiş. Birden ağır bir diyete girmek zor geliyorsa, işe şekerli ve gazlı içecekleri kesmekle başlayabilirsiniz.
www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.