Vücudun güçlü ve sağlıklı kemikler oluşturabilmesi için D vitaminine ihtiyacı var. Ancak maalesef çoğumuz yeterli miktarda D vitamini alamıyoruz. 2011 yılında Nutrition Research dergisinin yayımladığı çalışmaya göre küresel olarak 1 milyar insan yeterli olarak D vitamini alamıyor.

Yetersiz beslenme denildiğinde aklınıza fazlasıyla zayıf olmak gelmesin. Vücudun ihtiyacı olan maddeleri düzenli ve dengeli bir şekilde alamamaktan bahsediyorum. İster bir deri-bir kemik, ister obez, ister normal olun, bu yeterli beslendiğiniz anlamına gelmiyor.

Vücudun ihtiyacı olan maddeleri alamaması göz ardı edilebilecek bir durum değil. Bu maddelerden biri de D vitamini.

D vitamini vücudun kalsiyumu emmesine, düzgün hücre büyümesine ve hastalığa neden olan iltihabın azaltılmasına yardımcı olur. D vitaminine güneş ışığı vitamini dense de güneşten vitamin almayız, vücudumuz güneşin ultraviyole ışınlarından D vitamini üretir.

D Vitamini Kanser Riskini Düşürebilir

Bazı çalışmalarda, D vitamini eksikliği ile Alzheimer, diyabet, osteoporoz ve kalp hastalıkları riski arasında bağlantı olduğu bulundu. Ayrıca bu çalışmalara göre prostat veya meme kanseri gibi ciddi rahatsızlıklarda hayatta kalma şansı normal normal d vitamini seviyesine sahip birinden daha düşük olabilir.

Pek çok çalışma, kanında düşük D vitamini olan kişilerin daha erken öldüğünü gösterdi. İlginçtir ki, aynı çalışmalar nispeten yüksek D vitamini seviyesine sahip kişilerin de yaşam sürelerinin daha kısa olabileceğini ortaya çıkardı. Ancak D vitamini seviyesi düşük kişilerin yaşam sürelerinin daha kısa olduğu doğru olsa bile, D vitamini takviyesi alarak bu durumun tersine çevrilebileceğinin bir garantisi de yok.

Araştırmacılar 75 bin kişiyi kapsayan, D vitamini hakkında yayımlanmış 52 çalışmayı bir araya getirip incelediler. Ve sonuç olarak D vitamini takviyelerinin tüm nedenlerden ölüm oranını düşürmediği özellikle kalp ve diğer kardiyovasküler hastalıklardan ölümleri azaltmadığı sonucuna vardılar. Bununla birlikte, D vitamini takviyesinin kanserden ölüm riskini % 16 azalttığını gözlemlediler. Bu sonuç D2 ve D3 vitamini içeren takviyeler için de geçerli.

D Vitamini Eksikliği Yaşayabilecek Riskli Grupta Olabilir misiniz?

D vitamini çok fazla yiyecekte bolca bulunmaz. Güneş ışığı en iyi d vitamini kaynağıdır. Vücut güneş ışığına maruz kaldıktan sonra tek başına d vitamini oluşturur.

D vitamini teşhis etmenin en iyi yolu kan tahlili yaptırmaktır. Sadece bunun için doktora mı gidilir diye düşünmeyin. Eğer risk altındaki gruplardansanız buna kesinlikle değer.

55 yaş üstü yetişkinler

Yorucu iş hayatını geride bırakmış, emekliliğin, torunlarınızla vakit geçirmenin tadına varıyor olabilirsiniz. Tabi ilerleyen yaşın getirdiği bazı sıkıntılar da kendini bu dönemlerde göstermeye başlar. Bazıları için aktif olmak, evden dışarı çıkmak zorlaşabilir. Buna bağlı olarak da gençliğimizde aldığımızdan daha az D vitamini alırız. Üstelik Kanada’da yapılan bir çalışmaya göre yaşlanan cilt D vitaminini etkili bir şekilde sentezleyemez. Ayrıca çalışmanın sonucu kalça kırığı olan yaşlı Amerikalıların %50’sinin D vitamini seviyesinin düşük olduğunu ortaya çıkardı. Günlük olarak D vitamini almak deyim yerindeyse hayati önem taşıyor.

Ofis çalışanları

Eğer mesainizi ofiste geçirmeniz gereken bir işte çalışıyorsanız, güneşi görme şansınız oldukça düşük. Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre güneş ışığına maruz kalmayı kısıtlayan mesleklere sahip kişilerin yeterli D vitamini almaları pek mümkün değil.

Koyu tenli insanlar

Bazı raporlar, siyah olarak tanımlanan kişilerin beyaz olarak tanımlanan kişilere kıyasla D vitamini seviyelerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Nedeni de koyu tenli kişilerin en üst deri tabakalarında daha fazla melanine sahip olması ve vücudun güneş ışığından D vitamini üretimini zorlaştırması. Eğer koyu tenli iseniz D vitamini için güneş yerine besinsel kaynaklara yönelmelisiniz.

İltihaplı bağırsak hastalığına sahip kişiler

D vitamini yağda çözünür ve emilimi bağırsakların yağ alma yeteneğine bağlıdır. Gastroenteroloji ve Hepatoloji raporuna göre iltihaplı bağırsak hastalığı olan kişilerin %70’inde D vitamini eksikliği var.

Veganlar ve vejetaryenler

Yabani somon, yumurta sarısı gibi hayvansal ürünlerin çoğu D vitamini içeren yiyeceklerdir. Vitamin takviyeli çoğu yiyecek süt bazlıdır, bu nedenle veganlar ve vejetaryenler beslenmelerine bu açıdan dikkat etmezlerse, D vitamini eksikliği yaşayabilirler.

Vücut yağ oranı yüksek kişiler

Ulusal sağlık enstitülerine göre vücut yağ oranı fazla veya 30 dan fazla vücut kitle indeksine sahip kişilerde D vitaminin vücutta dolaşması zorlaşıyor.

Düzenli ilaç kullananlar

Özellikle zayıflama ilaçları ve kolesterol düşürücü ilaçlar gibi kortikosteroid ilaçlar vücudun D vitamini dengesini bozabilir. Eğer bu tür ilaçlar kullanmanız gerekiyorsa beslenmenizi de bu yönde düzenlemeniz gerekebilir.

Sürekli eklem ve kas ağrısı olanlar

Düşük D vitamini seviyesi eklem ve kas ağrılarına neden olabilir. Yeterli D vitamini egzersiz sonrası ağrıyı önleyebilir ve kas iyileşme hızını arttırabilir.

Depresif kişiler

British Journal of Psychiatry dergisinin 31 binden fazla kişiyle yaptığı bir araştırmaya göre düşük D vitaminine sahip olanlara depresyon teşhisi konma ihtimali, yüksek D vitamini olanlara oranla iki katından fazla olduğu görüldü. Araştırmacılar bunun nedeninden emin olmasa da D vitamininin ruh halini düzenleyen ve etkileyen hormonları ve alanları değiştirebildiği düşünülüyor.

Kronik baş ağrısı çekenler

Eğer sürekli olarak baş ağrısı çekiyorsanız, sorumlusu düşük D vitamini olabilir. Bir çalışmaya göre düşük D vitamini seviyesine sahip olanlar, yüksek olanlara kıyasla iki kat daha fazla kronik baş ağrısı riski taşıyor. Aradaki bağlantı henüz netleşmemişse de araştırmacılar D vitamininin migren ve baş ağrısına neden olan iltihapla mücadeleye yardımcı olduğunu düşünüyor.

D Vitamini Eksikliği Belirtileri

Aktivite seviyeniz sabit, vücut sıcaklığınız normal ve bulunduğunuz ortam çok sıcak değilse ve yine de her zamankinden daha fazla terliyorsanız sebebi D vitamini eksikliği olabilir. Ayrıca sürekli yorgunluk hissi ve güçsüz kaslar da belirtiler arasında. Kemiklerde ağrı ve acı ile fibromiyalji teşhisi de D vitamini eksikliği sonucu ortaya çıkabilir.

Birçok uluslararası araştırmaya göre depresyon ile D vitamini eksikliği arasında bir bağlantı var. Araştırmacılar bunun nedenini tam olarak açıklayamasa da D vitamininin, serotonin ve dopamin gibi hormonlarla aynı bölgede çalışarak ruh halini etkilediği düşünülüyor.

Vücudumuz ortalama 30 yaşından itibaren kemik kitlesi oluşturmayı bırakır. D vitamini eksikliği kemiklerin kırılgan ve kırılmaya daha meyilli hale gelmesine neden olan osteoporozu hızlandırabilir.

 D vitamini bakımından zengin besinler

-Doğal ortamlarında yetişen balıklar

-Sığır eti, karaciğeri

-Yumurta sarısı

-Yağsız veya az yağlı süt

-Yoğurt

-Badem sütü

-Portakal suyu

-Kahvaltılık gevrekler

-Yulaf ezmesi

-Peynir

 

Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.