Vakaların yaz boyunca devam etmesi önümüzdeki kış için endişeleri arttırdı. Bazı uzmanlara göre kış aylarıyla birlikte ikinci bir Covid-19 dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bazı uzmanlar da hâlihazırda ikinci dalganın yaşanmakta olduğunu düşünüyor.
Yaşam tarzımız, günlük alışkanlıklarımız Covid-19’un ortaya çıkmasıyla büyük oranda değişti. Mart ayının ortasından itibaren tüm dünyayı etkileyen ilk coronavirüs dalgası bazı ülkelerde ağır sonuçlar ortaya çıkardı.
Virüsü kontrol altında tutmak için uygulanan karantina, yaz ayları itibariyle kademeli olarak kaldırılmaya, günlük rutinlerle ilgili yeni düzenlemeler yapılmaya başlandı. ‘Yeni normal’ olarak başladığımız bu yeni dönemde özellikle sokağa çıkma kısıtlamalarının kaldırılması dışarıya çıkmak, sosyalleşmek için fırsat olarak görüldü. Coronavirüs tamamen yok olmuş gibi davrananlar dahi oldu. Aslında coronavirüs ortaya çıktığından beri aramızda ve etkisi de azalmadı. Bu duruma örnek olarak Amerika gösterilebilir. Ülke çapında neredeyse tüm eyaletlerde coronavirüs vakaları artış gösteriyor. Hatta artışın Nisan ayındaki ani artıştan bile büyük olduğu düşünülüyor. Bu nedenle bazı eyaletlerde karantina uygulamalarına ve kısıtlamalara geri dönüldü.
Covid-19 mevsimsel virüsler gibi davranabilir
Vakaların yaz boyunca devam etmesi önümüzdeki kış için endişeleri arttırdı. Bazı uzmanlara göre kış aylarıyla birlikte ikinci bir Covid-19 dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bazı uzmanlar da hâlihazırda ikinci dalganın yaşanmakta olduğunu düşünüyor.
İkinci dalga, genel nüfusta coronavirüs vakalarının yeniden artışa geçmesi anlamına geliyor. Türkiye için ilk dalganın Nisan ayında vurduğunu söyleyebiliriz. Sadece Nisan ayında 2 bin 981 kişi Covid-19’a bağlı semptomlar nedeniyle hayatını kaybetti ve 106 bin 695 yeni vaka belirlendi. İlerleyen zamanda vakalar düşmeye başlasa da uzmanlar ikinci bir dalga ya da daha fazlası için uyarılarına devam ettiler. Nedeni de virüsü durdurmak için genel bir bağışıklığa ya da aşıya ihtiyaç olması. Şu an için her ikisi de mümkün olmadığından hala virüse yakalanma ve yayma ihtimali devam ediyor.
Sosyal mesafe, maske ve hijyen konularına yeteri kadar önem vermezsek ve Covid-19 diğer mevsimsel virüsler gibi (özellikle grip gibi) bir yol izlerse kış ayları geldiğinde vakalarda korkutucu bir artış yaşanabilir. Uzmanlar, bu tür virüslerden kaynaklı geçmiş salgınları (2009’daki H1N1 virüsü salgını gibi) referans alarak Coronavirüsün de aynı davranışı sergileyeceği ve kış aylarında ikinci dalganın gelebileceğini düşünüyor.
İkinci dalga bireylere bağlı
İçinde bulunduğumuz süreç çoğunlukla ilk dalganın etkileri olarak görülüyor. İkinci dalganın kesin olarak gelip gelmeyeceğini ve gelirse bunun ne zaman olacağını söylemek zor. Genellikle ilk dalganın etkileri önemli ölçüde azaldıktan sonra ikinci dalga beklenir, New York’ta olduğu gibi. Vakaların oldukça düşmesi Amerikalı uzmanlara göre eyaleti ikinci dalga riskine sokuyor. Hatta sonbaharın başlamasından itibaren ikinci dalga ve daha fazlasının yaşanacağını düşünüyorlar.
Eğer ikinci bir dalga gelirse bunun ne kadar kötü olabileceğini söylemek güç. Zira coronavirüs salgını Çin’de başladığında kimse bugünkü sonuçları tahmin bile edemedi. Bundan sonraki sürece dair de tahmin yürütülemiyor, sadece bazı olasılıklar üzerinde duruluyor: ilkine benzer yoğunlukta bir dizi dalga yaşanabilir, ilkinden çok daha şiddetli olan bir dalga gelebilir ya da virüse verilen tepkilere bağlı olarak inişli çıkışlı devam edebilir. Öte yandan ikinci bir dalganın gelmesi grip sezonuyla çakışacağından dünyadaki sağlık sisteminin zorlanacağı söylenebilir. Covid-19’un nasıl devam edeceği, başka dalgaların gelip gelmeyeceği aslında dünyadaki tüm bireylerin nasıl davrandığına bağlı. Her bir birey önlem alır, iyi hazırlanırsa ikinci dalga daha küçük olacaktır.
‘Yeni normal’i kabullenin
İkinci bir dalgayı düşünmek bunun stresini yaşamak bunaltıcı olabilir. Bunun yerine şu anda kontrolünüzde olanlara odaklanabilir ve kendinizi güçlendirebilirsiniz. Pandemi öncesi normale özlem duymak yerine, içinde bulunduğumuz durumun yeni normalimiz olduğunu kabullenin. Gerektiğinde getirilebilecek kısıtlamalara, sosyal mesafeye, yeni çalışma düzeninize kendinizi alıştırın.
İkinci dalganın sonbahar-kış aylarında gelme ihtimaline karşı grip aşısı yaptırın. Grip aşısı sizi coronavirüse karşı korumaz, ancak grip nedeniyle bağışıklığınızın zayıflamasını veya grip ve Covid-19’u aynı anda geçirmenizi engelleyeceğinden hastaneye yatma riskinizi düşürür. Virüsten korunmak için yaptığınız uygulamaları yapmaya devam edin. Elleri yıkamak, yüze dokunmamak, tokalaşmamak, maske kullanmak, Covid-19 belirtisi olduğunda izole olmak konularında işi sıkı tutmaya devam edin.
Yaşanan bu sağlık krizinde hepimiz aynı gemideyiz. Kendinizi korumak için attığınız her adımda, aslında ailenizi, arkadaşlarınızı ve yakınınızda olan herkesi korumuş oluyorsunuz. Herkes üzerine düşeni yaptığında bu zincirleme reaksiyon coronavirüsün yok olmasını sağlayabilir.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
www.sabah.com.tr’de orjinalini bulabileceğiniz bu yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.