Günümüzde insanlarda yaygın bir problem olarak görülen bel fıtığı, kişilere maddi ve manevi olarak zarar vermektedir. Bel ağrıları hayatın herhangi bir döneminde populasyonun %70-85’ini etkileyen genel bir semptomdur. Gelişen teknoloji ve yeni tedaviler ile birlikte doğru tedaviyi alamayan vücut,  yıpranmakta ve aynı zamanda insanları ekonomik açıdan da zararlara uğratmaktadır. Burada ki önemli nokta bel fıtığının insanların hayat kalitesini ne kadar etkilediğidir. Ağrı, hareket kısıtlılığı, uyuşma gibi durumlar insanların hayatında önemli problemler oluşturmaktadır.

Erkeklerde daha çok görülür

Bel fıtığı en çok 30-50 yaş arası insanlarda görülmektedir. Erkeklerde görülme olasılığı kadınlara göre daha fazladır. Eğer beldeki ağrı 3 aydan fazla devam ederse, kronik ağrı olarak sınıflandırılır. Kronik bel ağrısının popülasyonda görülme sıklığı %23’tür. Fıtık oluşumundan sonra kas zayıflaması ve kasların iş yapabilme potansiyelinin azalması sonucu nörolojik bulgular açığa çıkar, buna bağlı olarak omurga etkilenmektedir. Özellikle bedeni ile çalışan insanlarda bel fıtığının görülme olasılığı daha fazladır. Yanlış sporların tercih edilmesi ya da vücudu yapılacak spora hazırlamamak önemli bir risk faktörüdür. Sigara doğrudan etki etmemek ile birlikte omurgada ki disklerin beslenmesini bozacaktır. Postür bozukluğu, obezite gibi durumlar disklerin üzerinde daha fazla basınç oluşturacağı için risk faktörleri arasındadır.

Bel fıtığı oluşumundan daha önemli olan durum ise ağrının varlığıdır. Her bel fıtığı ağrı oluşturmayacağı gibi her ağrı da bel fıtığı değildir. İnsanların %19-27’sinde bel fıtığı herhangi bir belirti vermeden oluşabilmektedir. Doğru tedavi ile diskten yük kaldırılıp bölgenin kanlanması düzenlendiğinde, 6 ay gibi bir sürede fıtığın geri çekildiği görülmüştür. Manuel terapi bel fıtığı tedavisinde son dönemde oldukça önemli bir yere sahiptir.

Bel fıtıklarının %10’luk kısmı cerrahi gerektirmektedir. Bel fıtığı tedavisinde birçok farklı yöntem kullanılmaya başlanmıştır. Yaklaşık 15 yıl öncesine kadar bel fıtığının cerrahi dışındaki tedavisi yatak istirahatı olarak görülürken zaman içerisinde yapılan çalışmalara göre bel fıtığının tedavisi için minimum yatak istirahatı ve kişinin durumuna uygun olarak hemen aktiviteye başlaması ve kademeli olarak aktivite düzeyini arttırması gerekmektedir . Kasların güçlenmesi ve dokulara olan kan akışının arttırılmasında Manuel Terapinin bel fıtığı tedavisinde önemli bir yeri vardır.

Manuel terapi ile ağrıları azaltmak mümkün

2017 yılında Medical Science Monitor dergisinden yayımlanan bir makalede manuel terapi uygulanmış hastaların ağrıları önemli derece azalmıştır. Int.J.Ther. Massage Bodywork’te 2012 yılında yayımlanan bir makalede cerrahi sonrası ağrıları devam eden hastaya uygulanan manuel terapi sonrası hastaların ağrıları azalmış ve yaşam kaliteleri artmıştır. Manuel terapi ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır ve olumlu sonuçlar elde edilmiştir. En önemli artısı ise klasik fizik tedaviye göre manuel terapinin daha hızlı sonuç vermesidir.

2011 senesinde Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa’nın doktora tezini anlatan çalışmada refleksoloji, manuel terapi, bantlama ve egzersiz grubu olarak 4’e ayrılan hasta grupları arasında yapılan değerlendirmeler sonucunda bütün grupların ağrıları azalmıştır ve aralarında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Her 4 uygulama da bel fıtığı tedavisinde etkin bulunmuştur. Bu çalışma bel fıtığı tedavisinde yapılan farklı yaklaşımlarla refleksoloji uygulamasının da ağrının azalmasında aynı etkiye sahip olduğunu göstermiştir.

Bel fıtığı tedavisinde kullanılan alternatif yöntemlerden biri ise refleksoloji tedavisidir.  Complement Ther. Med. Dergisinde yayımlanan makalede 6 hafta süreyle haftada 1 kez refleksoloji tedavisi alan hastaların bel ağrılarında azalma yaşanmıştır.

Bel fıtığı tedavisi için birçok yöntem kullanılmaktadır. Atlanılan nokta ise egzersizdir. Belinizi güçlendirmek, korumak için düzenli bir şekilde egzersiz yapmanız gerekmektedir.

Ağrıların sizi korkutmasına izin vermeyin! Vücudunuzdaki kas dengesini sağlamaya özen gösterin!