Bedenimizin doğal koruyucu tepkisi; enflamasyon ya da diğer adıyla inflamasyon vücutta çeşitli yaralanmalar ve enfeksiyon aslında tam dilimize tercüme edildiğinde iltihap olarak da adlandırılır. Bunun aslında sebebi belirli durumlarında ortaya çıkan bu doğal koruyucu tepkide görev yapan hücreler aynı zamanda bildiğimiz iltihaplanmaya da sebep olurlar. Yapılan araştırmalar uzun süre geçmeyen iltihaplar yani kronikleşen iltihapların sebeplerinin başında stres, sigara ve uykusuzluk geldiğini gösterir. Peki enflamasyonu azaltmak için neler yapılmalı? Bu soruya yanıt arayıp hangi besinlerle enflamasyonun önüne geçebiliriz öğrenelim!
Düşünce kanayan diz, bıçakla kesilen parmak veya bir böcek sokması iltihaplanmanın ortaya çıktığı durumlardan bir kaçıdır. Bu durumlarda bağışıklık sistemi bu tür yaraları kapatmaya yardım ederek yaralara hücre gönderir ve tedavi sağlar.
Uzun süreli iltihaplara dikkat!
Uzun süren iltihaplar sağlığınız için tehlikeli bir hal alır. Bu tür iltihapların nedenleri arasında başta gelen etkenler; sigara ve strestir. Düzenli sigara kullanımı ve stresli bir hayata sahip olmak iltihabın uzun soluklu olmasına yol açabilir.
Uzun süreli bir enflamasyonda inme ve yüksek tansiyon sorunu!
Enflamasyonun uzun süreler devam etmesi vücudun kronik hastalık gibi sorunlarla karşılaşacağının göstergesi olarak kabul edilebilir. Uzun süren eflamasyonlarda en sık rastlanan hastalıkların ise yüksek tansiyon ve inme ile bağlantısı olduğu gözlemlendi. Aslında düşünsenize bedeninizin sürekli bir yerinde savaş var, yani temelde o savaş için belirli bir stres faktörü devrede oluyor. Dolayısı ile enflamasyonun aslında damar sağlığı için olumsuz etkileri araştırmalarda gündeme geliyor. Ve bu bahsettiğimiz sonuçlarda doğrudan bu stres ile ilişkilendirilebilir.
Mücadele için eğer içiyorsanız derhal sigarayı bırakmalısınız!
İltihap seviyesini azaltmak için birçok çalışma yapılırken bu çalışmalardan en önemlisinin sigarayı bırakmak olduğu söylenebilir. Sigara damar tıkanıklığına sebep olan plaklarda yağ birikimini arttırıyor, böylece zaten bir enflamasyon olan bölgedeki bu reaksiyonu arttırıyor. Hem plak büyümeye devam ediyor hem de oradaki reaksiyon kronikleşiyor. Bu durum neticesinde kalp krizi oluşumuna sebep olan plak komplikasyonları gerçekleşiyor ve umulmadık bir krizle karşı karşıya kalıyorsunuz. Kısaca sigara kullanmak enflamatuar açıdan da damarlarınız için tehlikeli oluyor. Sigarayı bıraktığınızda adeta ilaç almışçasına damarlarınızdaki bir yükü azaltmış oluyorsunuz.
Harekete Geçin!
İşleyen demir ışıldar, bunu hepimiz biliyoruz. Her fırsatta dile getirmeye devam ediyorum hareket eden beden de bir nevi kendini sürekli zinde tutar. Sağlığınız için günlük yaşantınızda yürüyüşler ve çeşitli egzersizler önemlidir. Enflamasyonu azaltmak içinse haftanın 5 günü yarım saatlik egzersizlerle enflamasyonu %12 azaltmak mümkün.
Stresten Kaçarak Enflamasyonu Azaltın!
İltihap seviyesini arttıran şeylerin başında stres gelir. Duygusal durumlar ve stres iltihapla doğrudan bağlantılıdır. Sizi strese sokan şeylerden uzak durmanız iltihabı azaltmanın yollarından biridir. Arkadaşlarınızla zaman geçirmek, rahatlamak, ve meditasyon yapmak stresinizi azaltmaya yardımcı olacaktır.
Yediklerinize Dikkat! Tükettiğiniz Besinler Enflamasyonla Mücadele Ediyor
Araştırmalara göre yiyeceklerimiz bedenimizde gerçekleşen reaksiyonlarda doğrudan etkiye sahip. Neticede bedenimizin adeta işlemesi için yenilen gıdalar oluşan kimyasal reaksiyonlarda doğrudan rol oynuyorlar. Örneğin Akdeniz diyeti iltihaplanma seviyesini azaltabildiği gösterilmiştir, bununla birlikte doğrudan enflamasyonla mücadele diyetlerini de biliyoruz. Günlük yaşam tarzı olarak adlandırabileceğimiz Akdeniz diyeti, içerisinde tüketilen kepekli gıdalar, baklagiller, yağlı balık ve sebzeler iltihaplanmayla mücadelede ve iltihaplanma seviyelerini aza çekmede oldukça etkilidir. Bu genellemenin yanı sıra hangi besin çiftlerinin enflamasyonla mücadele ettiğine yakından bakalım;
Yeşil Yapraklı Besinler ve Zeytinyağı
Araştırmalar yeşil yapraklı sebzelerle, sağlıklı bir yağın birleşmesinin A vitamini, K vitamini, ve lutein gibi antioksidanların emilimini artırabildiğini gözlemlemiştir. Yeşil yapraklı sebzelerde bulunan lutein gözlerde ki iltihabı azaltırken, yaşa bağlı olarak ortaya çıkan dejeneratif hastalıkların da önlenmesine yardımcı olur. Diğer taraftan doğal anti oksidan olan A vimini ve hatta çeşitli kanserlerde olumlu etkisi olan K vitamini gibi maddelerinde emilimini bu şekilde arttırıp faydalarından daha fazla yararlanabilirsiniz. Şimdi zeytinyağlı bir salata yeme zamanı!
Mercimek ve Limon
Yıllardan beri gelen ve mutfak kültürümüzde önemli bir yeri olan, ayrıca adeta şifa niyetine içtiğimiz bol limonlu bir mercimek çorbası tahmin edilenden daha yararlıdır. Kadınlar da menopoz dönemi öncesinde demir eksikliği riskine çok sık rastlanılmaktadır. Demir eksikliği olan bireylerde sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin demir kullanımı da azalmaktadır. Bunun dışında çeşitli durumlarda yine demir eksikliği anemisi görüyoruz ancak besin kaynaklarımızdaki demiri yeteri kadar bedenimize alamazsak medikal tedavi dışında bir şansımız kalmaz. Gıdalardaki demiri sindirim sistemimizden bedenimize alabilmemiz için c vitaminine ihtiyaç duyarız. Dolayısı ile bir c vitamini kaynağı olan limonu, mercimek ve fasulye gibi demir bakımından yüksek gıdalar tüketmeye özen gösterirsek bu sorunun üstesinden gelmek için önemli bir adım atmış oluruz!
Soğan ve Sarımsak ve Tam Tahıllar!
Kötü kokulara sebep olduğunu düşündüğünüz soğan ve sarımsağın faydaları saymakla bitmiyor. Doğal antibiyotik olduğunu veya doğal antihistaminik olduklarını biliyoruz ancak soğan ve sarımsağın beraberinde tam tahıllı gıdaların tüketimi muhteşem bir etki göstererek bu gıdalardaki çinko emilimini arttırmaktadır. Bu besinlerin beraber kullanımı normale göre çinko eğilimini 3 kata kadar arttırabilir. Yapılan araştırmalara göre çinko takviyesi alan yaşlılarda enflamasyonla ilişkili olduğu bilinen damar sertliği, kanser, Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklarda %66’a varan azalma gözlemlenmiştir.
Konuyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.