Günümüzde damar hastalıkları arasında önemli bir yer tutan tıkayıcı periferik arter hastalıkları; özellikle de obezite, şeker hastalığı ve sigara bağımlılığı ile oldukça yakından ilgilidir. Risk faktörlerinin bulunduğu kişilerde bacak kangreni gözlenme oranı da oldukça yüksektir. Bacak kangreni, bacak dolaşımının çok ciddi şekilde bozulduğu durumun ileri safhasıdır. Hastalığın ilerlememiş safhalarında belirti ve bulguların tamamı kan akımının yeniden sağlanması ile düzeltilebilmektedir. Ancak bacak kangreni durumunda tedavi için çok fazla süre yoktur. Bu nedenle bacak kangreni teşhisi bir an önce koyulmalıdır.

Bacak Kangreni Teşhisi Nasıl Konulur?

Periferik arter hastalıklarının teşhisi için öncelikle hastanın hikâyesi detaylı olarak dinlenmeli ve ardından fizik muayene gerçekleştirilmelidir. Hemen her rahatsızlıkta olduğu gibi bacak kangreninde de hastanın hikâyesi tedavi planı açısından oldukça önemlidir. Yine hastanın hikâyesi iyi ve tam yapılmış bir fizik tedavi ile tamamlanmalıdır.

Bacak kangreni teşhisi için eskiden bu yana kullanılan yöntemlerden birisi ayak bileği-kol basınç indeksidir. Bu, bacaklara giden kan akımının göreceli olarak değerlendirilmesini en basit yoludur. Tanı konulmasına katkı sağlamanın yanında tedavinin sonuçlarının takibinde de oldukça faydalı bir yöntemdir.

Bacak Kangreni Tedavisinde Nasıl Bir Yol İzlenir?

Günümüzde bacak kangreni tedavisi için birden fazla tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu endovasküler tedavi seçenekleri arasında şunları sayabiliriz:

  • Açık cerrahi girişim
  • İlaç ve kateter yardımı ile pıhtının eritilmesi
  • Perkütan mekanik trombektomi
  • Perkütan aspirasyon trombektomisi

Kangren sınırında bulunan ya da kangren olan hastaların hastanede ölüm riski %10 ile %15 arasındadır. Bunun yanında hastaların bacaklarını kaybetme oranı %15-%25 arasında değişirken, pıhtını temizlendiği hastalarda 5 yıllık süre içerisinde yaşamını sürdürenlerin oranı ise yaklaşık olarak %45 civarındadır. Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere damar hastalıkları ciddiye alınmalı ve bacak kangreni durumunda vakit kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.

Bacak kangreni tedavisinin amacı, eski dönemlerden bu yana kan akımının en kısa zamanda sağlanmasıdır. Ancak bunu yaparken riskin en alt seviyede tutulması gerekmektedir. Yukarıda bahsi geçen tedavi yöntemlerinden hangisinin tercih edileceğine ise tamamen hastanın hikâyesi ve fizik muayenesi sonrasında karar verilebilmektedir.

Damar hastalıklarıyla ilgili farklı bir yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Güncel tedavi yöntemleri ile hastalığınızdan kurtulmak için hemen randevu alın.  +90 551 379 72 56